Sen Gülünce
Sen gülünce
kırlangıç mevsimiydi zaman sen gülünce nar çiçekleri kanardı akdenizde içlenirdi avuçlarımdaki kuşlar narin kanatlar kaldı senden güzün hüzünlü saatlerinde kayıp masallardan sadakatı okuyorduk durmadan kırlangıçlar kanıyordu bağışlanan gözlerinde dağınıktı bütün şiirler eşyalar toplanmış her söz veda üzerine lotus çiçekleri gibi çamurda açmıştık adamıştık birbirimize buda rahiplerinin hüznünü ilkel bir dil kullanıyorduk yabancılaşmalarımıza sürgünler göçler dilimizde ağuluydu raksediyor sokaklarda şehrin yasaları sormuyorum artık soruları neden kederliyim kendime anlam veremiyoruz lotus çiçekleri açarken uçurumlar eşiğindeki gülüşlere sen gülünce yağmur çiselerdi ilk yazın serpilen tohumlarına masallar daha bir anlam kazanırdı çocuk düşlerde öfke dinerdi örterdi nakışlı atlar tülden perdesini rüzgarda sen gülünce tütsülenirdi lotus çiçekleri ırmaklarda sen gülünce kırlangıç mevsimiydi zaman |