UZAKLARDAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Erkek egemen yörelerde kadın olmak zor zanaat. Kadın olmadığım için şanslı mıyım bilemiyorum. Gülsem mi yoksa ağlasam mı? Ama şu var ki yapılan zulmü gördükçe dehşete düşüyor ve insanlığımdan utanıyorum. Bu günahın bedelinin ödenemeyeceğini hatırlatmak istiyorum birilerine. Kadınlarımızın; annemiz, kardeşimiz, eşimiz, hayat arkadaşımız olduğunu unutmayalım. Beynimi tırmalayan çığlıkların verdiği rahatsızlığı bu ülkede herkesin duyması umuduyla…
Bir gece vakti soluklanan ayazda
Sağır kulaklarda yankılanan Genç bir kızın çığlıklarıydı Duyulmayan uzaklardan…. Yükselen çamur karası gökyüzüne Feryatlarla karışık ağıtlarda Töreye bulanmış insan elleriydi Bir divanenin boğazını sıkan. Bir gece vakti hissedilen Yüreğe düşen ince sızıydı Ölümün kucağında genç kızın Bir damla sıcak gözyaşı. Eğreti bedende çalıntı bir hayat Atmayan yürekte dolaşır kan Tozda kaybolmuş düşünceler Kaskatı kesilmiş diller suskun. Neredesin ademoğlu nerede Çarmıha gerilmiş vicdanın Kör gözlerin hani nerede Vahşetin izlerinde saklı ellerin. Keskin bıçak deler geçer Sızlayan yürekte alın yazısını Sanma durulabilir karşısında Anaların gözyaşıyla oluşan selin. Yakana yapışan uzaklardan Uzanan masum kızın elleri İliklere kadar hissedilen Ucuz ölümün soğuk nefesi. Neden ey insanoğlu! ... Ruhuna dar duvar örülmüş Nasıl ödenir bu günahın Düşündün mü hiç bedeli. Kırılmış fidanın suya düştü elleri Ağıtları yakan sadece yıldızlar Yanık bir türküde saklı yalnızca Pamuk ipliği eğiren hayatlar. İbrahim Soyalar |