DÖNÜŞŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Elemin en koyusunu içimde hissederek dönüyorum buralara… Yaralarım, yüreğimin en derinlerine üşüşmüş… Kemirir kızgınlığından kızıl kanımı…. Gecelerin kasvetinde yanık ezgiler dinliyorum artık… Gözlerimin feri tükendi, göremiyorum yapılan kötülükleri, zulümleri… Tekrar güzel günleri görür müyüz bilmiyorum… Çocukların güzel sesleri kulaklarımızda çınlar mı yeniden bilmiyorum… Umut yeşerir mi tekrar içimizde… Bilmiyorum işte… Yine de bekliyorum… Yine de…
Sabırla eğrilmiş boz renkli taşların
Arasından geçtim koşarak dün, Önümde koca bir boşluk vardı Arkamda ise yıkılmaz sandığım dağ. Önlenemez yükselişin eşiğinde Aradığım bir şey vardı huzursuz, Sanki çok güzel, sanki duru sakin Sanki dipsizdi yüzeyde görünen. Geçtim acıtan mor dikenlerden Geçtim ateşli kızgın kor çöllerden, Geçtim hayatın durgun kıyısından Issızlığın sesi boza pişirdi ensemde. Sıkıntının kahveye dönüşen renginde Soluklanmak üzere durdum bir an, Gökyüzünün derin yalnızlığını seyrettim Parlak güzel çiçekler hissettim içimde. İbrahim Soyalar |
Tebrikler hocam
Mutlu huzurlu sevgi dolu akşamlar esenlikler dilerim