seni düşünmeksonra yatağıma uzanıp, rüzgarın sesini, yağmuru, şimşek seslerini dinledim. ürkütücü şimşek seslerinin arasında, yağmur tanelerinin birbirini kovalarcasına, peş peşe aralıksız yağdığını gördüm. rüzgar öyle sert esiyordu ki, tavanı üstümden alıp, götürecek gibi. seni düşünmekte, rüzgarın sesini dinlemeye, yağmurun, şimşeğin sesini dinlemeye benziyor. - sanki yanımdasın, saatlerce saçlarının her bir telini okşuyorum. yağmurdan ıslanan yanaklarına dokunuyorum. parmaklarım yanaklarını okşarken, yüreğinin sesini dinliyorum. yüreğin öyle çarpıyor ki, sesini kilometrelerce öteden duyabiliyorum. yüreğinin sesi, yüreğimde çırpınan fırtınanın sesi biliyorum. bir fırtınanın içinde, seni yaşamanın sesi. seni yaşamak, sırılsıklam ıslanır gibi, güneşin altında kurulanmak ister gibi, kollarında yaşamanın sesi. ibrahim dalkılıç |