Tırtar / Viran
iki kanatlı "gocağapı"nın
tokmağını çalacağım ya da tahta sürgüsünü yukarıya iterek açacağım nasıl olsa; eskisi gibi evlerde köpekler olmaz köhne evlerde en fazla “bir Köroğlu, bir Ayvaz” ya bir köroğlu veya bir ayvaz, karanlıkta belli-belirsiz ışılayan bir çift göz koca konakların bir köşesinde sığıntı belli-belirsiz bakar “-gözlerimin feri ağzımın dadı galmadı gayri” elinin tersiyle oğar, dağıtır-siler göz yaşlarını baş yastığının altından son düğünlerden birinden gelen oku-çevresiyle kurular el yordamıyla bulur-kavrar yanıbaşından ayrılmayan, ele-alışkın pinardan düzülmüş asasını aslında geleni tanıyamaz sesini duyar kim olduğunu anlamaz darıltmamak için yorgun bir sesle “-bildim!” der “-bildim” ……….. “-hoş geldin” ……….. “-nassın eyimin” ………. beklentisinden başka şey söylemişseniz yalan söyleyemez “-narasın gula(ğı)m duymayo ki” ….. “-heş bişi esgisi ğibi deği(l)” “-geleni-ğedeni de fehmedemeyorun” ……. “oğlandan-uşakdan dert” yanmaya başlar şikayetlerini sıralar her evde en fazla “bir Köroğlu, bir Ayvaz” ya bir köroğlu veya bir ayvaz, ya da gurbete gidenlerin dul anaları olurdu ya da unutulmuş insan soluğu ne perdeler açılır-kapanır, ne baca tüter, ne camlarda saksılar, ne dam ucunda patgül yeşerir ne damdaki karlar kürünür ne gelip-giden görünür. her gün geçen yılkı ile bire bir gelip gidenler eksilir, ayak izleri silinir arkasından camlar puslanır, bir deli rüzgarla kiremitler kırılır birer ikişer, bir yağmur sonrasında tavan çöker yağmur, artık duvarların içine de yağmaya başlar arkasından bir kerpiç duvar karışır, anılara sonra anısı olan insanlar da... yavaş-yavaş anılar da sonra “-bilmem kaç yıl önce” kaç yaşındaki kimin, hankırdan kestiği” düğerler , direkler, sırıklar, yarmalar hangi dağdan çıkartılıp, hangi öküzün çektiği hangi imeceyle getirilen taşlar hangi ustanın-amelenin işçiliği yağmura kavuşurlar güneşe çıkarlar hayat viranede başka bir biçimde sürer “baykuşlar tüner” DİPNOT sığıntı: fazla görülen, olduğu yerde bulunmasına rıza gösterilmeyen, olmaması yaşamaması tercih edilen, yalnız, garip pat/patgül: kasımpatı hankırdan: nereden (burada hangi dağdan),(hankıra/hangıra: nere, hankıra: nere, hankırda: nerede) düğer / düver: taban ve tavan da yatay kalım ana ağaç, kalas imece: meşakkatli bir işi elbirliğiyle halletmek Karamemetlerin Akmehmet’in son eşi olarak Polatlı Yağcılar köyünden kaçırılan Akili Ebe Cennet Mekan Olsun |
“bir Köroğlu, bir Ayvaz”
ya bir köroğlu
veya bir ayvaz,
işte hayatın özeti bu şair doğarsın büyürsün yaşar ve ölürsün
şiir bende bu çağrışımlarla yer etti etkilendim
tebrikler bıraktım şiir elinize gönlünüze sağlık