ADAM
Islak caddeler de
elleri cebinde bir adam dilinde ıssız ıslığıyla ıslak saçlarından damlayan yağmur kadar katıksız ürkütmüş olacak ki bir güvercini ölüm içmek istiyor alev kadehlerden kaç ölüm yakışıksız yanında kaç ecel devridaim nöbette sakallarından akıyorken pişmanlık şiir gömleğini giyip kuşatıyor yalnızlık avuçlarından akıyor acımasız ömür yorulmuş omzuna dokunsam tuz buz ömürden uryan olamayan beden ölüm libasıyla örtünebilir mi ? Bekle..Bekle..Bekle ! acıyı eleyerek diz çamaşır ipine sonra eğ boynunu bir güle dokunur gibi öp içinden usulca tevekkülle eriyip gitmekle yeşer yeniden bir gülüş kenarında bir öpüş yumuşaklığında dokun düşmekten korktuğum düş kırıklığına kanarsın korkma.. yanarsın korkma.. yaşarsın korkma.. ölmek can yakmıyor ! |