Tırtar / TiryakiEbem “-gayfaya-bacaya veres(iy)e etdirmez gapının eşiğinde golumdan dutardı nazlanmama filen musade etmez guşa(ğı)nın arasından dürülü kim bili(r) kaş yumurta satıp da sakladığı kıyat parayı ponturumun cebine dıkardı “-aman yavrım, ye iş de cığara işme olu(r) mu parasını el alı(r), dumanını yel alı(r) deller iki ğün sonura çoluk-çocu(ğu)nu gucaklamaya gaksan, senden yüz çeviriler değer mi.. yoldan gedennerin işdiği bile insanı nevrini bulandırıyo zıkkımın kökünü içecesiceler işmeden gedesiceler bilmen ki ne bulu(r) da içerler işdiklerine ğöre bi ilece yarasa canına minnet ne yüzlerinde mesmurlu bi beniz ne gözlerinde bi nur, görme(z) mi(si)niz yolda sokakda bile ğörme(z) mi(si)n tan, tan, tan.. öğsüre kansıra kendilerinden geçip gederler hiş bi eceliynen de ölen var mı hunnarın kiminin ayağı, kiminin boğazı kesilip batır bi de insanın canı yanıyo anaları neliklerinen böyütdü deye hele onnarın kendilerine etdiklerine bak.” “bilmen yalan bilmen essah valla, bunu fakır dö(v)letler içerimiş gavırlar çıkarımış bunu daa gendi i(n)sannarına işdirmezimiş bizim dö(v)let düşünmemi ki acabınaola evlendik, mükellef olduk; mıhdar; angarya da su yolu gazılacağında bile; “-bobandan ayrısın, çocuğun okula ğediyo diye önde ğeden beylerinen bir dutdular gönüllerine ğöre salma saldılar garınca gararınca elden geri galmadık Allah ne verdiyse çoluk çocu(ğu) elin eline bakıtmadık aç-açık gomadım elden geldikçe çoluk-çucu(ğu)n nafakasından kesip de ağalarınan-beylerinen sidik yarışdırmadım elin esgisini keydirmedim kendim de keymedim şükür.. Allah çoluk-çocuma da nasip etmesin emme Allahı var, ne-zman bi epap cığara dutsa ne-zman höyle “datlı datlı bi de ben tellendireyin” deye canım çekse Iramatlıg Ebemin hayalı dikili(r) anacıma “-parasını el alı(r), dumanını yel alı(r).. marazı sana galı(r).. işme yavrım hu zıkgımı” “-bi teneden n’olcak” deye kendim ikna olsam da “-yavrım bu zıkkım zatinden bi teneynen başlarımış ti(y)reki olu(r)sun da yazık deği(l) mi sana içenner sankı burakmak isdemeyo mu o cığarayı buraksa bile cığara onu burakmazımış kine” deyoru valla uzanan elim etişmeyo, varmayo tabakaya “-hanı eveli garının biri; abdasında namazındaymış, ötekininde gözü henkde, çalıp-oynayıp galgıma(k)da abdas-namaz ehli olan ötekine “-gıı aba yaşın vardı varca(ğ) yere, akrannarın galmayıp batı ga(yri) hu çalıp oynamayı buraksan da göp-gözel abdasını alsan da namazını gılsan ya” “-ne bileyin valla ay bacım can çıkar huy çıkmaz demişler; namaza dursam da aklım bireş sonura etçeğimiz henkde ” “-gı aba ö(y)le deme gı bak valla bi(r) başlasan var ya, çok deği höyle bi(r) ay vakıdın geçirmeden kılsan hiş gorkma evel-Allah alışı(r)-ğedersin valla bi daha burağamazsın” demiş o da; “-ay gelinimiiiz, valla var ya sen boş ver çalıp-oynamayı da sen namazı üş günce(ği)z bi boşla bakalım bi bi ta(ha) gılabiliyon mu?” demiş ya o namert olasıca, olmadan gedesice ırcat edenneri yerler yeyesice cığara da aynı mitli ö(y)leymiş işdee boşlayamazımışsın bita ” deridi zavallı.. hani; ebem; elinden-avcından irkildipde ele ğüne ğarşı, beni mahçıp etmediği ne-zman bi yanna ğediyosam cebime zorunan soktuğu para var ya.. “-aman yavrım cığara işme” der başga da bişiy demezdi ya valla gözümün öğünde, böğünkü ğibi hayalımdadır.. elim varmaz bana ilk torun deye de olsa düşgünnüğünü bilirin ya beni anama bile emanet edemediğini benim eyinniğimi isdediğini... yeniyetmeyken epaplar, nayetinde otlanmağuçu tabi “-buyur, burdan yak” deye keyf ba(ğı)şlayollar “-iş” deye yedekleyollar, ı-ıh dedikmiydi, öte yandan biri; “-len olum garılar bile içiyo” de(r)llerdi goya adama gaz veriyollar, özendirmeğ uçu, oyusa ebem; o öykesi niyeydi, cığaradan ne zarar gördü ne alıp-beremediği varıdı bilmen, ne bobam, ne dedem ne damatları, cığara işmezleridi ki haaaa… bi seftesinde bazara gederkene gamyonda biri cığara işmişde “-nevrim bulandı nusibetin garısı neyder kine bu torununu torbasını filen sarıp-kokma(z) mı ki çoluk-çocu(ğu) nasıl gatlanır kine” deye deyviridi de! onculayın ı-ıh; gayfaya ğedip-geldim mi hakgaten evdekinnerin yüzü buruşuyo bizim velet bile “-bubaa gene cığara mı işdin deyo” öpmeye ğaksam, başını öte çeviriyyo ikrah.. mubarek de ta içine ğadar işleyo insanın, bi burnunu atda tanı, ciğerlerine çekti(ği)ni var sen hesapla gari emme bi varısa sineğiken sinek bile biliyo canının gıymatını cığara içen adamın yakın semtinden geşmeyo bi de varısa; valla bilmen yalan, bilmen essah bu gapba-malını gavır bize satarımış da kendisi içirtmezimiş söz temsili kendi dövletinde on liraysa bizikinnere iki buçuğa satarımış hemi de cavırın cığarasını içen bi da başga cığara içemezimiş alışgannık yaparımış bizim böyükler bunu anlamazlar mı ki!” .. “-dö(v)lete olunca üş guruşlug vergiden gaçan ca(ğ)aracı her gün Amarkaya iki paket cığara parası eşşekliği gabil eden şikat etmez sırtındakı semerden Amar(i)ka olmak varımış, Amarka… donunu endiren seğidiyo adama. “ne var gari ya?” DİPNOTLAR salma: köy bütçesine katkı payı tireki / tiyreki : tiryaki, düşkün huy : karakter, davranış tarzı, Tabiyat, haslet, yaratılış bita, bi ta; bir taha, bir daha ğediyosam, gediyosam; gidiyor olsam, gitsem, Ebem Iramatlık Döndüce idi.. Resim Çatkılı (Musdulu Dedenin hanımı Hatma Ebe / Fatma Güldal) Allah Rahmet eylesin. kendisi erkekler gibi kahvehaneye oturur, sade kahvesinin yanında cığarasını tüttürürdü |
Çok zor bırakıyorlar.
Çevremde kız kardeşimin eşi ve erkek kardeşim içiyor.
Kardeşimin bacakları bazen tutmuyor. Buna rağmen
bırakamıyor. Diğeri ise kua hastası.
Yine yöresel şiveyle harika bir anlatım şiirce.
Tebrikler kardeşim,
bu şiirini görmemişim.
selamlar..