MAHZEN GÜNLÜKLERİpenceresiz dünya.. özlenen birşey birşey kadar yakın birşey kadar uzak düş alıntıları bahara doymamış kentte zemheri dramı senaryosu sokaklarda ağzı köpüklü denizin üstü yağmur, yağmur kartpostal nasılda aşk çeker çayın iki şekerli yalnızlığını ömrü pencereye resimlenmiş bir ihtiyardır zaman gözleri çapaklı sabahın günaydınında başlar gürültü kapıların eşiğine kimler bırakır sahipsiz gölgeleri ardına kadar açık gitmelerde kaç düş ölür hesapsızca duvar diplerine çökmüş şiir çocukların alnında kuşlar siyahlara boyanmış resmiyet vurur kanatlarındaki güneşi olmasa ayrılık olmasa telaşlar olmasa yitik anı olmasa, olmasa dediğin kadar keşkeler ve başlar dengesi bozuk ruh savaşları ilahi sözcükler türetilen güvercin notları gözyaşıyla imzalanarak adressiz duygulara gönderilir boşver dersin ey liman uykusundaki anason içerikli şarkılar boşver dersin ey tiyatral sancılı sahipsiz gece suareleri en çok gündüz matinesinde ağrısı azalır kaybetme sancıları yorgunsundur ömür işçiliğinde yirmi dört saat yaşamaktan boşver dersin kendinde arayıp da bulamadığın bulduklarına.! / hayat, yarısı ilk çığlıkla, yarısı son solukla dolu teferruattır / trenler düşer saçlardan kirpiklerden çelik yığınları kalkar gider gemiler ardına bakmadan gözlerden yamalı duygu asfaltlarından geçer otobüsler yolcunun kitap arasına sıkıştırdığı rüyalar uğurladıklarına karışmış vedalanmalarıdır kalır yarım öyküsüyle bir uzun hava omuzunda tabutları boyacılar üşür karla karışık yoksullukta toprak damlarda tarhana kokuları, tandırın alevinde ağıtlar Anadolu düşlerinde gezgin olunan bir vatan yarasıdır şiirler romanlarda dağınık cümleler, imla hatalı insanlar anlatılır özlenen birşey birşey kadar yakın birşey kadar uzak düş alıntıları / göçebe türkülerin vardığı metropol intiharlarıdır yurtsuzluk / annelerin cumartesi dillerinde yarı kapalı cezaevleri, bayram şekerleri toplayan kayıp çocukların sesleriyle konuşurlar askere giderken delikanlılar, babaların içine attıkları ülkedir baştan, başa kurulmuş düşsüzlük, yasal hüzün tutanaklarıyla çaresizlik yaslı harflerle anlatılan bütün haliyle şu darmadağın betimlemeler herkesin var olduğu yok zamanlara kısa bir ironik trajedidir artık bir bulutun hükümsüz ağzından düşerse ıslak suskunluğuyla bugün yarın adlı ikametsiz kuraklık ve cahil bilgeliklerle kapanır son perde.. |