Yeni Yaz Akşamları
göz göze daldı dal ile ırmak
ben sana gölge olmak için yalvarıyordum sen bana korkulu yol koşarak uzaklaşıyorduk birbirimizden artık denizlerin saltanatıdır mavi rüyamız yosunlu bahçelerin günününü gün ettiği taşlara şarkılar söylediği yaz akşamlarından uzak korkulu karanlıkların dibine varmak yok olmak aşkım yok sayılmak bize eski yüzümüzü göstereceklermiş gülüyor olmalıydım veya bir kapının aydınlığına kapılıp sakladığım taze heyecanım olmalıydın tutuşurken sahra çiçeklerinin koynunda bu iki gedik arasında doğmamış olabilir miydi aşk ışık büyücüleri ve sıra çözücüler kor saklayıp külüne pervane olan sevinçler durdurulmuş sulara dağlar karışıyor kızıl göğü saydamlaştıran sıradanlık öpüldüğünü hatırlatıyor kara kıyıya üstümüzde yeni yaz akşamları dalı kırık çiçekler üşüyor sana üzülsem. |