Çocukların Sokağında (7)Onlar yokluk içinde başlıyorlar hayata.. Kimi ninnisiz.. kimi zıbınsız.. Kimi nenesiz.... Sevgisiz ve çaresiz... Yokluk sefalet İçine doğuyorlar kabahatsiz... İki ucu açık tavansız evlerinden geçiyor sokakları kolsuz kanepe yanından.... Mutfak kurulmuş yalandan.... Kartondan yapılmış raflar ... Guruldayıp zil çaldırıyor boş kazanlar... Kireç tutmuş düşünceli demliğin ağzı hep aynı yöne bakıyor..... Okul çağında..yollara düşüp köşe kapmaca oynuyorlar ... Yavaşlayan trafikte...... Gözlerine kan oturunca arka farların... kimi mendil...Kimi su satıyor... vızıldayan viyadükte.. Kollarıyla dolayıp kucaklıyorlar kendilerini... Dokunma dürtüsünün açlığı içinde Sıcak nefes üflüyorlar kollarına..... Soğuk şehirde Sonra... Kazançları alınıyor ellerinden Dayaktan kötekten mecburiyetten Alamıyorlar kendilerini Dilenmekten Sonra... Cam ışığın çevresinde gece kelebekleriyle Buluşuyor...yalnızlıkları Sonra... sonrası yok.... Bahar gelmiyor ki onlara... Açıkta başlayan yaşamlarında yokluk... Son kalan kuruşlarını vuruyor şakaklarından... Delik deşik ediyor ceplerini.. Kuş ayaklarıyla kamburlarını sırtlayıp kapıyorlar sokak köşelerini Hırıltılı tıknaz bir çocuk seyrek görülen ekşi gülüşüyle bir kaç kükürt çizip tutuşturuyor Paçavraları.... Kazağından hav kokusu yayılıyor nüfusuna... Kirli duman doluyor gecenin bronşları Öksürdükçe gece kirleniyor çocukların ciğerleri Rüzgara karışıyor hırıltılı sesleri ... Yosun tutmuş.. su dolu İbrik Pis sırıtırken....ayak yolundan.. Yutkunup....çaresiz Damlatıyorlar suları boğazlarından... Çete başları....alaylı siyah kuşaklı... Onları koruyanları... Aynı zamanda yezitleri... Buz gibi bakıyor....çocuklara Takma gözleri... Ama....onlar hiç sevilmedi ki!!! Değmedi omuzlarına dost elleri |