Hüzüngöğsümde kanayan sukûtların çığlığı var derme çatma evler hüzünlendiriyor beni pencere kenarında solmaya yüz tutmuş cam güzeli sessizce ölüyor can ciğeri çürüyüp giden zaman sayacından kirli adamlar geçiyor sokaktan elinde şarap şişeleri cebinde nazımın şiirleri düşünüyor yüreğine düşeni hüzünlendim özünden gidene uzun kış gecelerinden sonra bahar göğüne sığındım bir çocuğun gözleri değince maviye o da hüzünlendirdi beni yüreğimin eskidiği yerde elleri soğan kokan analarda buluyorum tesselliyi o süslü, allı pullu kokan nefeslerine sarılıp bitecek bir gün zulüm bitecek hüzün diyorum sonra bir çocuk çıkageliyor ahh!işte yine hüzünlendim var olur mu yok olan şeyler düşmanlarımı bile bağışlıyorum! şu yoksul geceler doyuruyor ruhumu pek zavallı oluşum hüzünlendiriyor beni tebeşirden çizilmiş dünya her yerimizi hüzne boyadı müphem bir diş ağrısıyla kanadı uçsuz bucaksız yüreğimiz ahh yine hüznün dibine düştüm ! sarıldım kuş kanadına yaz şafağına baktım olmuyor, yürüdüm! keşfettim tanrıyı gümüş rengi dorukta kaldırdım örtüleri bir bir o zaman gömüldüm şiirin denizine /hüznümden şiir peydahlanır kuşlar ve çocuklar düşer rahmime siz bakmayın yazdıklarıma ahh yine hüzünlendim.../ 5.1.2016 |
Okudum ve taktirlerimle çok beğendim…
Gönül dostluğuyla Kutlarım…
…………………………….. Saygı ve Selamlar…