Esrarlı Gözlerin
Zülüflerinin döküldüğü
Zülfikar gözlerin Yelek cebimde Tütün tabakamın hemen yanında Özledikçe sarıp sarıp Çekiyorum ruhuma Şilep gözlerinin kastı var canıma Baktıkça usulca akıyor Volkan bakışların sevdalı yanıma Gözlerimden her geçtiğinde İçerimden bıldırcınlar havalanıyor Heyecanım dişlerimde ufalanırken Gözlerinin sapağında buluyorum kendimi Telaffuz edemediğim sözcükler oluyorsun Yanaklarımda açıyor taze güller Beni yumduğun gözlerine Bir ömür hapsediyorsun Demli gözlerinle kederli bir akşamı Yoğuruyorum yürek tasımda Yanık hüzzam kıvamında bir tat kalacak Hissini kaybetmeye meyyal dudaklarımda Yıldızı dökülmüş bu gecenin en sonunda İstila edilmiş bir ülke gibi durma karşımda Dik dur kırılıp bükülme Gözlerini iliştir gözlerime Yüreğini de yüreğime İstemem kimseler dokunmasın Uğruna cenk ettiğim gönül haneme Gözlerin gözlerimde saklı bir hazinedir Tenimin değil ruhumun servetidir Hakimi ol Zülfikar gözlerinin Sınır ihlalleri yapmasın Yabanın yüzünde haram olmasın Muştudur bakışların düşer her güne Bu eşsiz çiçekler can alan işveler Düşmesin rakiplerin hadsiz diline İşmar edersen her önüne gelene Kitaplar yer vermez Anlatılmaz dost meclislerinde hikayemiz Kimse ama hiç kimse Bağlanmaz kızıl tellerinden tek birine Sür şimdi beni Sürgün et esrarlı gözlerine… |