Konuştukça kırıldığımız bir hayatın tam ortasına atılan bir demirin, usul usul geri çekilmesi ve suyun denizden firar ederek yavaş yavaş sahile vurması ve aynı zamanda İkimiz içinde oldukça zor ve kötü bir bahar yolculuğuna işaretti. Sarf edilen sözlerin ve ağlayan gözlerin dur durak bilmeyen bir zincirle kalbimize bağlanması kadar, bağlanamamıştık birbirmize. Zordu elbet içimizden gidenler, terk edilmek veya etmek, ama her ne olursa olsun ki, hiç bir zaman o göz yaşlarına yenik düşme. Onlar hep bir nehir gibi iz bırakır göz kenarlarında. Hep mutlu kal. Bel ki daha iyisini hak ediyorsun ya da en azından böyle sert bir fırtına sonrası yıkılan gülüşümüzün ardından, çok daha fazlasını bile yakıştırıyorum sana. Her şey geride kaldı. Çöken toprak hariç diğer yaşadığımız her şey, her ne olursa olsun kalbimin bir köşesinde her daim en güzel gün olarak yıllara geçecek. Ömrümüzü belki el ele bitiremedik, ama eminim uzaktan verilen saygı ve sevgiyle çıkaracağımız bir çok ders, sonumuzu yüreğimizle hayra bağlayacaktır.
Oysa biz aşkın Şerrinden korktuğumuz kadar aşktan korkmamıştık. Anladım ki aşk geçici bir buse gibi döngeller içinde yaşanan, kısa bir sahilmiş. Biz aslında her şeyi başardık da, Aşktan tut gezip dolaşmayı, bakışlarımızdan tut oynaşmaya kadar her şeyi en layıkı ile başarabiliyorduk. Verdiğimiz değerlerin karşısında aldığımız sonuç ise tam bir hüsran. Dümdüz giden bir yolda yavaş yavaş durarak stop lambalarını yaktık birbirmize. Onca değer ve onca elem neye kısmetti. Bazen düşünüyorum da be güzel, biz belkide sevmesini bilemedik. Yok edercesine aşkla boğuşurken sevmeyi unuttuk belkide.
Ederken yolcu gönlümüzü, hep bu dediğimiz zamanlarda, geriye dönüşlerimizi hatırlıyorum da, ehliyeti yırtarcasına kaçıyorduk şehirden. Az u dönüşü yapmadık birbirmize. Asıl sorun da buydu ya zaten kimliksiz geziyorduk. Mutluyduk ama anlamını unutuyorduk. içimde unuttuğun çok şey var aslında. Ben giderken sakladığım bir köşem var kalbimin derinliklerinde. Aşkın sokulamadığı ve, Sevginin asla yok olamadığı bir mapushane köşesi var yüreğimde. Bir gün suç işlersem diye, bir gün hüküm giyersem bu sevdadan, yatacak bir yerim olsun istedim bir yerlerde. Ben aşkla el ele değil, ben içimdeki sevgiye beni sevmeni ve seni aynı ben gibi seni görmek istemiştim. Çok şey istedim belki şimdi ertesi bir gündeyim. Bu mektubu sana bırakmadan önce en az kendimin bile belki yüzlerce kez okuyacağından emin ol.
Çünkü hissetmediğim hiç bir şeyi yaşayamadığım gibi, okuyamayacağım hiç bir şeyi de okutmama karar aldım. Neden mi? Biliyorum ki dayanamazsam ben, sen dahil kimse dayanamaz. Güzel bir yaşamın tam ortasında yavaş yavaş ölmeni de istemiyorum.
Biraz ağırdan alıyorum sözlerimi ne olur üzülme, aşk her zaman var, her zaman da olacaktır. Ama koca bir sevgi ile gelip geçici bir aşkı aşık attırmak benim harcım değil. Her yerde olandan ziyade, nadide bir çiçek aramıştım hep kırlarda. Güzel ve çekici olsun ve her şeyden önemlisi özel olmasını isterdim. Ne şans ki bulduklarım da hep sandıklarımdı.Sunduklarım oldu hayata. Senin gibi zamanla solan ve ilk görüşte aşka inanıp inandıran güzelliklerdi. Üzülme sana geçici demiyorum diyemem de zaten.
Çünkü çoktan geçtiğini zaten biliyoruz. Var ikimizde de bişiler de, hep çok geç olduktan sonra anlıyoruz. Sonra saklanıp uzaklaşıyoruz. Felekten bir gece gibi oldu bu yazdıklarım. Mum ışıklalarından yansıyan yıldızlar ve sen. Benzer taraflarınız var. Yakarcasına parlatan bir ıslık gibi geliyor şu ateşin sesi. şimdi dönmek mi? gelmiyor içimden. Aşktan da merhamet dilenmek olmaz ya. Dilendik de ne oldu, dilenci gibi süründürmedi mi?
Geride aşkın en görkemli düğünü seninle olsun. Mutlu Kal. Umut için bir şey söyleyemem yeni silindi ömrümden. Bilirsin beni dönmem sözümden. Benim için hep mutlu ve bahtiyar kal. Kalacaksın da biliyorum. Hiç şaşırma, şaşkınlık bize göre değil. Sevgi sevdiğinin mutlu olmasını dilemek değil mi?
’’En alasını diliyorum bende, zirve tek kişiliktir artık benim için, ben gidiyorum.’’
Aldığım bu son biletin dönüşünü kalbinde yaktım. Gerçi yürüsem bile geriye, bu kadar sözden sonra, iyi bir dayak yerim felekten. Şunu da bil ki tekerlekli bir sandalyede oturur gibi sakat sakat gidiyorum. Pek de sağlam sayılmam. Yarım bir ay gibiyim bu gece vaktinde. Yazıp çiziyorum da, aslında ben bittiğinde, bu sırılsıklam mektubu nasıl okuyacağımı düşünüyorum da şimdiden ıslanmış satırlar.
Söz vermiştim gideceklerime, başladığım gibi mutlu bırakmak, bittiği gibi de kutlu kalmak. Öylede oldu zaten kutlarım seni. iyi gibiydim son zamanlarda. Şakaydı, iyi bir sevgi umuyordum belki, hüsrandı, en azından son sahnemiz kadar acı yoktu. Aslında en başında anlatmam gerekenleri, en sonda yazıyorum sana. Hata bende, biz konuşmak yerine yaşamayı tercih ettik. Hoş yoksa içinde, yaşamanın da anlamı çok yoktu, var mıydı? Her neyse boş ver koca bir boşluktu.
’’ihanetten de kötü bir sebebim var artık gitmek için. Belki başkasıyla olmadın ama benimle de değildin.’’
Sevildiğini zannetmek bile bir kandırmacaydı benim için. Severken dünyalar kadar seni, bir sevmeyi öğrenemedin sen. Bilemedin. Yıkıldı başıma mevsim mevsim parçalanmış baharlar. Anlamadın. Çok fidanlar ektim uğruna sulanmadı. Hep bükük, hep bodur kaldı kalbimiz. Şimdi ise yetim bir çocuk ağlıyor içimde.
’’Tarifi olmayan bir yol zannedenler için de bir iki söz bırakıyorum sana. Soran olursa eğer, Aynı yolda bir kazaydık dersin.’’
Şimdi gidiyorum salına salına rüzgarla. Sen üzülme, tutundum ben kahrımın cilvesine, yavaş yavaş uzanıyorum bir yerlere. Soğuk soğuk gözyaşları gözlerimde, düşüyor son dokunduğun yanaklarıma. Son kızarıklığım bu, son bakıştır bu cümlem, son durakta ıslak bir buse. Son çare, Son dokunuş, koca bir yok oluş.
Sahi ya doğum günündü bugün senin, tüm yok olan umutların gölgesinde tüm dularım seninle. Bil ki bugün beraber doğdun benimle. İçimden bıraktığım bir nefesle, Şimdi bir mektup bırakıyorum kalbine.
’’Unutma, bir uçurumduk biz.’’
Olsun, yaşanan tüm günlerin en güzel gülleri daima sol bahçemde. Hep öyle hatırlan, hep öyle hatırla, hep öyle kal.
Hiç sevilmeden sevdiğim büyük insan, Yüce bir sevgi hatrına Hoşça Kal.......
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sevgiliye..... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sevgiliye..... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yüreğinize sağlık sayın şiir sever dostum yine hayranlıkla okudum dizlerinizi tebrikler ediyorum efendim sevgilerimi sunuyorum tüm şiir seven yüreklere
yine hayranlıkla okudum dizlerinizi
tebrikler ediyorum efendim
sevgilerimi sunuyorum
tüm şiir seven yüreklere