Elde Kalan...“İnsan, ömrü kadar az Ömrü, insan kadar çoktu…” Kaç zaman geçti Gözlerimizin civarından, kaç yol Kaç çizik attı saçlarımıza takvimler; Alnımızın ve şakaklarımızın mürekkebiyle Kaç mektup yazıldı bilinene… Elde kalan, komşudan alınandan eksik, Sağlamalar, Sağlama alınmalar… Kökü kibrit suyundan ıslak kareler gibi Mezar taşları; Büyüğünden küçüğü çıkarılan iki rakam Arasında yaşam. Meyyali yokuş bir düzlemde Birbirine teğet Yanlış iki doğrunun kesişme hesabında Sayılara endeksli saygıların saçmalığı. “Defter-i Kebir’in mutlak ağırlığı nerdedir?” Topla, çıkar, çarp; Böl kapılarına, Kumlarına göm; Üşüyen bir yüreğe dokunmayı, Ağlamayı, Kerbelayı, Terk makamında bir sevdayı, Mizanı… Yaz hanelerine Kırılganlığını Ve gücünü, birlikte gülümsemelerin. Say; Yalnızlığın herkes olan yanlarını, Bir daha bak; Şimdi ömrün elde kalanını... 23.12.2015 |
Kalemin susmasın
_____________________Saygılar selamlar