NAR-I BEYT
Õlüyorum dedim
Güldü mecnun kendi cesedinden fırlayıp Asırlık yarasını göstererek Bu yara varya bu yara Ölçüsüz sevmelerin litrelerce vurgunu Kaybolmamış bir yağmur kokusunun suda boğulması Kimi yanarak öldügümü söylüyor kimi boğularak Yerde yaprak tende çırpınış Bak kaç zaman oldu bitmedi acıya tırmanış Kırk kefen giydirmişler aşka öldüğümden beri Burçlarına aldırma Kuşbakışı baktınmı sen hiç, yakınlarda mezarıma Az evvel getirdiler birini Gözü kalmış Aklı kalmış Kalbi kalmış arkada Ulamışlar toprağa Ney’inden def’(i)ne özlemektir çalgıları İlahi ezgi ’den kurulmuş tapınak Mevsimler bölmüş ibadeti Son cenaze namazınmış kendine kıy(l)dığın Çekìlir ardını saklayan perde İşte budur son sahne O masal var ya o masal Gökten düşen parçalar örter Şuramdaki yarayı $iar |