YERLE YEKSAN...
Kundaklandı gece,
Hibeli bir tahakkuktu dokunuşu Nüktedan ve buyurgan devinimi Nükseden sefil hükümranlığında Ve bedelli bir yok oluş nezdinde Kayıp insanlığın. Vakur ve yılmaz bekçileri, Seferberlik ilan eden noksan Bir yadsımazlıkla Gök kubbe çatladı tam ortasından. Yükledim yükümlülüğümü Sözü özü bir sevda yüklü serzenişine Mahal vermeksizin haykıran Ve gölgeli yalnızlıkların resmini çizen, Hanidir saklı derinliklerinde gök kubbenin. Vasat bir gölgeyi dahi adamdan sayıp Kerrat cetveline sığdırdığı Çarpık zihniyetine takriben Bir yarım adada asılı kalan Kancaları yitik aklımın Günü birlik üzünçlerine emsal teşkil eden, Hanidir sesi üzgün, yüreği elem kaynayan Ceberut sakıncaları saklayan sinesinde. Bir dokunuşa mademki meylettim Zifiri karanlığı sırdaş bilip, Tıkılı kaldığım ölü hücremin Kısıtlı bütçesine yağdırdığım rahmeti bile Adamdan saymayan münafık yergi malikleri Kadar ahkâm yüklü gönülsüz cümleleri savruk Velev ki anın yoksunluğunu düne yükleyen: Yerle yeksan bir düzenek, Kara lekeleri yürekte, Kadının derdi derin; Erkeğe nispet edercesine doğurgan cümleleri Rahvan yüreğinin tecellisi Sükûtu mesken eylemiş bir kez Dermanı yine ve sadece rahmeti kaderin. Ölgün yetilerim haraç mezat bitpazarında; Hanidir nur yağmasını beklediğim, Ümmeti kayıp bir gölgenin kaçıncı mısrası ise Soluklandığım, soluk ve revnak söylemlerde Hayat bulmaksa, sonu kayıp bir ömrün Batıl yansımasında ansızın sızan. Yine de anlamlandıramadığım söz öbeklerinin Yerle yeksan olmuş imgelerinde sağalttığım Ölü düşlerimin. Öncesinde tedirgin ve muhalif bir dokunuşun Hicabına yenik düşmek kadar sitemkâr, Asılsız ve yarınsız mecraların silik izleğinde Vurdumduymaz kıyımların tecellisi kadar Yalnız bir sağanağın radarına takılmış Düş bekçilerinin gömülü yarınları alabildiğine uzak Meali revnak bir güncenin Yeknesak hicranına tutsak verdiğim çocukluğumdan Tek arda kalan. |