YUVARLAK MASA
Can dostlar;
Erzincanlı Naci,Eren;umudu çokca kırık Çavuş Ferit. Dikdörtgen masanın ucuna ilişen 4 sandalye gibi Demir kadehlerimizde mecburi mayhoş vişne suyu; Muhabbetimizde bir o kadar koyu. Kim bilir ne korkular taşıyarak, Ne acılar bastırarak geldik bu 3 duvar bir pencere arasına. Belki de yaşamın tecavüz ettiği, kısa pantolonlu çocuklardık bir zamanlar. Gücümüzün yetmeyeceğini bile bile, Karşı koymaya çalısan kaderin tüm alçaklığına. Az gülümsememiz belki de ondan, Dişlerimizin arasından damlayan gözyaşlarına saklamamız tüm olmamışları. Harıl harıl koşmaya çalışmamız durduğumuz yerden geleceğe. Ve sözlerimiz birer mızrak,zaman zaman birbirimize sapladığımız. Nihayetinde can dostlar, Kaderin bizim için ayırttığı o masanın etrafındayız. Demir kadehlerimizde muhabbetimiz gibi koyu vişne suyu,bir avuç ceviz. Yüreklerimiz geçmişte kavrulsa da,şimdi olacağımız yerdeyiz.. Demir Ferhat BİLAL 03/2010 |