KARABATAK
Bazen işte ,
Öyle bir vapura binmek gibi, Arkanda kaybolanları izlemek gibi aşk. Yavaş yavaş uzağında kalan tüm güzellikler kadar, İçinde büyüyen bu dikenler, Dalgalarda köpüren bu nefret. Karabataklar şarkı söylüyor. Bazen ihanetleri, Tüm yarım kalmış ,ırzına geçilmiş hayalleri. Kılık kıyafet centilmen,modern leydiler makyajlı ; Terbiyeden bahsediyorlar parmakları ’french’li dokunuşlarıyla. Ama her son kaybeden için ; Her son kalpte dilsiz ,buruk bir ’ ha siktir’’ ile bitiyor.. Demir Ferhat Bilal / 09 /2011 |