SUSUYORDUMSustum ben senden gitmek zorunda kaldığımda, Hiç susmamıştım uzun zamandır. Öylesine derin bir sessizlikdi ki; Çıt çıkmıyordu ,sanki herkes elbirliğiyle sana katılmıştı, Yok oluşuna düet yapıyordu tüm detone dostluklar. Ben susuyordum arada bir sonra , uzun uzun suslar koyuyordum tüm hüzünlü notalarının sonuna, Ağzımda çamur gibi bir mutsuzluk, Aynı klişeleri iliştiriyordum olmayışına, gururlu ve salakça olmayışıma. Doğrusu buydu demeye inandırmak için hergün . Ve sence de öyle olduğuna. Ben susuyordum. Sen yavaş yavaş, yalın ayaklarınla karlar üstünde kendi ülkene dönüyordun. Kuzeyin buzlu denizlerine. Ben susuyordum, sen ayağında gözyaşlarımdan cam kırıklarıyla koşa koşa gidiyordun, O kadar sıcaktı ki bu yalanlar; Ayağında karayipler , Üstünde bembeyaz soğuk bir çığ , ellerime düşüyordun her gece kar beyaz yastık altlarında. Ve avucumda senden kalan bir yudum kar votkası. Kahrımdan,hırsımdan içime kırıyordum gözlerinin tüm nehirden kadehlerini. Sonra sen gibi,olmayışın gibi, Susuyordum.. Demir Ferhat Bilal 18/10/2011 |
Saygılarımla.