SAVURMA E Mİ?Bu kez sonsuza dek gittin. Biliyorum... Sol yanımın manasız, derin sancısından biliyorum. Ağzımdaki buruk, acı, kekremsi tattan biliyorum. Pencereme bugün uğramayan kuşların yokluğundan, Parmaklarımın uzandığımı tutamayışından, Göz kenarlarıma çöken grilerden, Burnumun sızısından, Kırılan tırnağımdan, Kırılan saçımdan, Kırılan ruhumdan biliyorum.. Bu kez acıya acıya acıttın. Ruhuna yaslanan gönlümü savurdun, attın. Yakın ettiğin uzakları seçtin, Yalnızlığım seninle kapanan kara bir kutuydu, Açığa verdin, Gamı sevdin, Gittin... Oysa gitme demiştim.. Kıyamazsın sanırdım gamzemin pembesine.. Saçlarım rüzgara kafa tutar ama sana eğilirdi. Malumun oldu biliyorum sıkça savurduğum ahh’lar.. Özledikçe sarılacağım sesini bıraktın, Sevdiğin anları, Ve ’’Bir zamanlar’’ diye başlayan cümlelerimin gururunu... Şimdi senden kalanlarla benden gidenleri derleme vakti! Sakladığın mabede göm de, savurup atma beni! E mi? |
Kalemin susmasın
____________________Selamlar