Dokun(ma) Yüreğime
söylemiştim sana..
yüreğime dokun(ma)! incinebilir, kırılabilir ve hatta dokunanın elinde kalabilir... öyle ki.. gün geldi en uçsuz uçurumlardan düştü adına aşk denen bir hayalin en ağır yıkıntılarının altında üşüdü yapayalnız... ve gün geldi yaralı bir serçenin yüreğinde attı bu kentin sokaklarında ıpıssız.. ve bazen bir sonbahar yaprağının gözlerine sığındı bir anne şefkati gibi ağrısız, sızısız.. demiştim sana.. dokun(ma) yüreğime... kocaman bir yangın her yeri oysa içinden boşalır bütün yağmur taneleri alev alev göz kapaklarımda kurutur bütün denizleri. demiştim ya sana.. dokun(ma) yüreğime ağır hasarlıdır adına ayrılık denen bir depremin ardından kaldırmaz kaldıramaz asla en küçük bir vazgeçişin ağırlığını yarım cümleler kurma sakın taşımaz taşıyamaz kelimelerin bile ayrılığını. dokun(ma) yüreğime adına anı denen acılar yığınıdır üşümüş küçük bir sokak kedisi gibi ellerine yapışır gözlerine bulaşır yüreğine karışır.. en sonunda.. en sonunda bir masaldan düşen sarmaşıklar gibi aklına dolanır.. gidemezsin bırakamazsın kalırsın sonsuza dek... Hakan Zengin |
kutlarım...
.................................................... Saygı ve Selamlar..