ve sessizce seni seviyorumsana bakınca hasretin düşüyor başucuma niçin hasretin düşüyor niçin yoksun yanımda saçlarından koklamayı birde boynundan öpmeyi çok özlüyorum yalnızım yine masada iki bardak, bir sürahi senin yerine kaldırıyorum kadehimi kırmızı aşk şarabını dikiyorum saksıda duran yaseminler şahidim bak radyoda çalan şarkılar bize sesleniyor ah yine seni özlüyorum ah yine içim daralıyor ve sessizce seni seviyorum bir kadeh ölüm olsa yokluğun bir dikişte içmezsem namerdim içimde usul usul büyütüyorum seni üşüyen koynuma sarıyorum kollarım boynunda boynun göğsümde bir geceden bir gündüze geçiyorum bir seher vakti güneş gibi doğuyorsun dalgın, dağınık bir geceden çıkmayım yine örselenmiş bir düşüm ve inatçı bir sabaha bir bilet kesiyorum ilk duraktan son otobüse biniyorum ve sessizce seni seviyorum can kenarındayım o gözlerin o kaşların o saçların her özlemde, her adını anımsamam da usul usul içimde çoğalıyor bir sabah balkonda görmesem saçlarını dalgalandıran rüzgarı çayımı yudumlayan dudaklarını banka oturup göğe bakan gözlerini martıları sevişini, denize taş atışını elimi sımsıkı tutan ellerini ah yine göğsüm daralıyor sol yanımdan kanıyorum ve sessizce seni seviyorum ibrahim dalkılıç 27/11/2015 23:25 izmir |