RÜZGARLAR/ gökyüzünde , çift kanatlı bir pencere , ışığı yanıyor içeride . bir çocuk , dünyayı çiziyor pergelle , küçücük elleriyle . bir ağaç yerleştiriyor dünyanın üzerine , yaprak şeklinde derken bir rüzgar hafiften esiyor , o yaprak düşüveriyor yüreğine . çocuk bırakıyor pergeli , kağıdı , kalemi elinden ve kalkıyor masadan . bakıyor ve sesleniyor , yaprak şeklindeki ağacın yaprağını yüreğine düşüren rüzgarın ardından . hey rüzgar , şimdi kulağıma fısılda ismini , kimseler duymadan “sen hangi rüzgarsın , adını söyle bana , çünkü seni çok seviyorum…..” ama uzaklaşıyor rüzgar dönüp ardına bir kez bile bakmadan . çocuğun kendisine seslendiğini duymadan yada hiç umursamadan . ve çocuk ; pencerenin kenarına oturup ayaklarını dışarıya sallandırıyor boşluğun dondurucu soğuğuna aldırmadan . ve son bir kez bakıp gülüyor giderek uzaklaşan rüzgarın gözlerinin içine , kendisini yeryüzüne bırakmadan . …………………… nasıl üşüyorum bir bilsen sırtımı dayadığım bu duvar en soğuk denizleri katmış harcına yıldızdan bile ışıksız ve sessiz olmuş , işte bu çok gidiyor zoruma kıblemden yakamozlar düşse içine diyorum , aydınlık akacak üstünden ama nasıl üşüyorum şimdi bir bilsen bir solukluk rüzgar olup esmeni beklerken . nasıl üşüyorum bir bilsen yanlış ve dipsiz kuzeydeyim , hangi güneşte açtı bu zambaklar daha mı güney , onun için içimde doldur-boşalt oynuyor heyecanlar yanlış sabahta demek gün doğusu , ben seni gün batısından gözlerken ama nasıl üşüyorum şimdi bir bilsen bir güneş olup üstüme düşmeni düşlerken . yüreğim donuyor anlamıyorsun bulutlar dönerek dans ediyor salıncak iplerimle , ben ayaktayım lodos günlerim sona ermiş , artık göğsümde poyrazlar yakmaktayım masaldan kaçan yoksa sen değil miydin , başın göğsümde saklı uyurken şimdi yüreğim donuyor , anlamıyorsun bir göktaşı boşluğu gibi çukurum kazılırken . yüreğim donuyor anlamıyorsun gözlerim zirvelerinde kalmış keşiş dağının , ellerim çırılçıplak karayel dalgalarında karanlık ve soluksuz bir sancı gibi çırpınarak yas gülüne çivilendim , döndürecek rüzgarın adı yalnız sende saklıyken şimdi yüreğim nasıl donuyor bir bilsen seni çok seviyorum sesli çığlıklarım bile hiçbir rüzgara yetişemezken CEVAT ÇEŞTEPE |
Bence böyle.Zevkle yedim dayağı, elinize sağlık.
Sayğılar..
amca33 tarafından 3/17/2008 2:44:54 PM zamanında düzenlenmiştir.