ELİFSİZ LÂM GİBİ
Vakitsiz , ufukta sayha sayha büyüyen fırtına misali
Yıllar sel olup çavlanlara döktü her şeyimi Şimdi harabeyim, şimdi Taş taş üstünde kalmamış Şimdi çığlık çığlığa yıkılmış dam gibiyim Kalabalıklarda apansız yokluğunla bir başıma kalmışım Aklım fikrim zayi oldu, divaneyim Şimdi viraneyim, şimdi Perme perişan Şimdi yapayalnız, aynalardan yansıyan gam gibiyim Seslenirim yollara, sesim yıllarda yankılanmaz Ses yok, tek nefes yok, adres yok Şimdi un ufak, şimdi Tuz buz olmuş Şimdi etrafa öylece dağılmış kırılmış cam gibiyim Kaç mevsim geçti, daha saymadım üzerinden Umutlarımı, takvimlerin düşen yapraklarında yitirdim Şimdi mazide kalmış, şimdi Söylenmeyen Şimdi bir çırpıda unutulmuş, eski bir nam gibiyim Yüreğim yıkık kentlerin eski kabristanlarına döndü Kırılan mezar taşlarına vurdum ruhumu apansız Şimdi toprak oluvermiş, şimdi Ölüvermiş Şimdi canhıraş dilinden dökülen elifsiz lâm gibiyim Muhammed Mehmet GÜL |