Sokaklarda Telaş
I.
Sokaklarda bir telaş gezinir Yüzümde bıçak yarasından derin çizgiler Albümlerde sararan mutluluklar Her gülümsemede gizli tedirginlikler Çocuktum...Büyürken gördüm ve bildim ki İyice beyazlaşan sakallarımla Canhıraş çığlıklar sarmalında Bir yandan sabır çekilir, bir yandan el ayak... Ve ıslaha her zamankinden daha muhtaçtır kalbim. II. Salaş bir kahvehanede Atalarımdan kalan kırılgan bakışlarımla Okurken geçmişimi çizgi çizgi avuç içlerimden Gökyüzünde gerili yıldızları titreterek Kadim bir beste düşer eski gramafondan Nihavend makamında Göz bebeklerimde çakan yıldırımları Sarfınazar eylediğim atiye çıkan kaldırımları Gül suyuyla yıkarcasına III. Ben öyle tılsımlı sözler bilmem Takvimlerden dökülen umutları canlandıran... Kül rengi sabahlarda Kanter içinde uyandığım kabuslar bilirim İçimi çepeçevre saran yangınları... Yükselen dumanların dayanılmaz ağırlığı ile Küllerim yağmur yağmur ıslanırken Yaralarımı sağaltmak için Kadim pınarlarda bengisu beklerim IV. "Bela" dediğim ervahı ezelden beri Kollarında deveran ettiğim Zaman çekiç, hayat örs Arasında biteviye örselenirken ruhum Harabeye dönüşmüş bir mazinin girdabında G/özyaşımı silmeden... Yüzyıllardır cürmümü bilmeden Kırkaltı basamaklı merdivenin kıyısında Kadim şahidimdir dokuduğum şiirler. Asude bekleyişime V. İçimdeki sevgi ile tahrip edilirken kalbim Mahir bir koleksiyoner gibi İyi dileklerimi biriktirdiğim kör çekmecede İncinmiş kelimelerim takdis edilmiştir. Yaşamak istediğim kadar unutulmayı dilediğim gecelerde Biraz kasvet, biraz hüzündür aynadaki yüzüm Adım gibi bilirim Sen benim, ben kendimin öksüzüyüm Öyleyse "Zahid beni tan eyleme". . . Muhammed Mehmet GÜL |