Kitapların Arasında Kalmış Bir Gece Mektubu
Yok be gülüm
öyle uzaktan bakmakla her şey halledilemiyor tam düzeldi düzeliyor derken bir yama daha yerinden sökülüyor benden habersizce ve yine başladığım yere dönüyorum. ne iğne! ne de yama işe yarıyor ikinci defa aynı yerden yama tutmaz bilirsin neyin bedeli? hangi günahın kefaretidir bu? .....susmuş duvarcı ustası kendinden emin her gün bir yenisini ekliyor hayat denilen piramide ve gözümde büyüyor yontulmamış taşlar! taşı taşa vuruyorum kıvılcım çıkıyor bir kıvılcımla başlayan ateş büyüyor büyüyor ateş topuna dönüştüğünde tenim buz kesiyor. ne üşüyorum, ne de yanabiliyorum kendime sus kalıyorum. bana ait her şeyi yevmiyesiz hamal gibi geceye taşısam nasırlanmış omuzlarımla gece sabah olmak bilmiyor gündüze ayak bassam kaldırımlar bana ait olmayan ayaklarımın altından kayıp gidiyor çıkmaz sokaklar yine ad değiştirmiş mutluluğun adını gelincik koysam olmuyor papatya koysam yaprakları yetmiyor fal bakmaya sonrası olmuyor be gülüm olmuyor hani derler ya doğuştan şanslı olacaksın ben şahit olmadım ama doğru galiba insan doğduğu gün kaderi de eline veriliyor işte öyle bir şey! sana bana ona kolay gibi gözüken hayat her gün bir acı doğuruyor farkında mısın? acın büyüdükçe sende büyüyorsun sen büyüdükçe acın da büyüyor ve tam üstesinden geldim dediğinde içtiğin sigaranın nikotini gibi üstüne siniyor kırklansan neye yarar iki yakasını bir araya getiremiyor bir tas suda boğuluyor ölüyorsun sanki tek dostum dediğin kelimelerin yakasından tutsan elinde kalıyor sorgusuzca seni terk ediyor. sabah olunca canın aynı yerden acıdığında susuyorsun dişlerinin arasına sıkıştırdığın acın ağlamaya başlıyor oysa ki! hepimiz aynı gökkubbenin altında nefes alıp veriyoruz birbirine değmeden. hayatın neresinden başlarsan başla hep mağlupsun hayat senin bir adım önünde gidiyor yakalaman ne mümkün sahip olamadığın mutluluğun ise senden habersizce her gün yeni bir acının koynuna giriyor uyutmaya çalışıyorsun kirpikleri olmayan gözlerimi biraz az biraz uyutabilsem senin görmediğin bir anda sülükler yapıştırabilsem kangren olmuş yaralarıma o zaman canım daha az mı acır ... amannn ne olacak ki! gelincik tarlasında bir parçamız olsa da nereye gidersek gidelim bizimle gelecektir bizden habersizce herkesin yarası kendine büyük gelir derler ya? bu kadar acıyla kaç parçaya bölebilirsin sus öğrettiğin dilini kaç parçaya bölebilirsin ellerini ayaklarını sana ait zannettiğin vücudunu kaç parçaya bölebilirsin omuzlarındaki yükü seninse silebilir misin parmak uçlarından kimliğini!... |
Güzel insanın güzel şiir yazan görüşlerini kutlarım.
Beğendim.
.................... Saygı ve Selamlarımla...