Devrini tamamlamış miâdı dolmuş ise
Geçmiş ise sırası, hiç diyalog olur mu?
Konuştuğu her kelâm sözleri hep brütse
Net değilse darası, hiç diyalog olur mu?

Ehli kitap olanın sırtı pek karnı toksa
Hiç endişen olmasın nüfusu bizden çoksa
Son Resul’e, Kur’an’a kalbinde îman yoksa
Sönmüş ise çırası, hiç diyalog olur mu?

Onun peşine düşer câhillerin bâzısı
Şer güçle sarmaş dolaş yürekte yok sızısı
Kimliğini kaybetmiş silinmişse yazısı
Kaybolmuşsa turası, hiç diyalog olur mu?

Gözlerinden akan yaş teslis için akmışsa
Üstelik Müslüman’a hep tepeden bakmışsa
Fikri münfesih ise; tedâvülden kalkmışsa
Geçmiyorsa parası, hiç diyalog olur mu?

Allah’ın aşkı ile dopdolu olsun yürek
İman cûşa geldi mi dayanmaz ona erek? (*)
“Muhammed” inancıyla elbette “tevhit” gerek
HAK DİN, BÂTIL arası; hiç DİYALOG olur mu...?

04/11/’15
Hanifi KARA

(*) Erek: Yüksek kale duvarı, hedef…