Son Söz
kırmızıya kapılıp küçüldüğünde
bir pencerenin önünden geçen ve sonra rastlantısal doruğun mutluluğundan sevinçler devşiren bir bakıştan fazlasına sahip değilim ne kadar sıcak olursa olsun kurtaramadım kendimi üşümekten o yolun sonu nereye varır değişmek istediğimizden bahsedip etrafımızı kuşatan aynalardan medet ummak gerçek bir mucizeydi fundalıklar üstümüzden geçerek olgunlaşmayı bekliyordu hiç bir şey ölü dudaklarını kıpırdatan yıldızlar kadar sonsuz değil konuşmaların ve dertleşmelerin uzayan faslı ve bazen uykumuza karışan nehirlerin bilinenlerden daha basit olmasından korkuyorduk bilge çiçek göğe ulaşınca yoruluyordu geri dönüp büyü dolu kalbimize sığındık nefes aldıkça küçülen mavi çıkmazların mavi hayallerle büyüdüğünü görünce uyanmak istemedik tatlı uykumuzdan değersiz kuruyan yaprak yeşil saçlarıyla yeni mevsimlere umut bağlıyor işte burada düğümleniyordu öz burada yeşerip burada kayboluyordu son söz. |