HER GÜN BİN KERE ÖLÜYORUM..
Bir gülümseme yeterdi belki de
kış dokunan ellere ne varsa suskun düşünce kalbime bastırıyorum yine yalnızlık dolaşacak ayaklarına suslar kalacak koca şehirde sen yoksan belki küçücük bir hatıra çıkar dokunsan kumbarandan Posta kuşlarıyla yolla şişe içinde hapset denizlere bırak belki gelir gönül rıhtımına telgrafın tellerine kuşlar konsada dağlarda kızılcıklar olduğunda bırak gönlüne sabah yeline doğsun şu öksüz şafak vaktinden önce sökmez ilkbahar uzak ihtimal değil yağmur yağacak kiralık hayatlar dünya yalan her günün sonunda kalan içimde şu zavallı akşam bilemezsin düşlerin düşmanı insan bilemezsin yaşamak yalan bilemezsin bu dünyanın neresindesin neresindeyiz satır arasında sıkışan sessiz bir harf suda bir damla toprakta bir toz zerresi kapılıp gittiğin bir ümidin gölgesi saçlarına düşen beyaz ezip geçtiğin bir kum tanesi bizden daha büyük bilir misin kaldır gökkubbeye avuçlarına düşsün dua tanesi gözlerinde o ıssız suskunluk neden yalnızlıklar kol geziyor göz çukurlarında ve kaybolan yıllar ve umutsuz yarınlar çekip gitmek hiç gelmemiş gibi mi olacak bir gün dünyadan hiç bir anlamı olmayan yaralı akşamlar düşüyor toprağa ölenlerle bin kere ölüyorum her gün vurulurken barış güvercinlerim.. Nurten Ak Aygen 12.10.2015 |
usta kalemi tebrik ederim