sanırım güzün sahipsiz bıraktığı dallara döndük sahi hiçbir yağmurla dertleşmeden öldük birdenbire enkaz doluydu kükürtlü yolculukların rutubetli valizleri senden geçen bir otobüsün tek kişilik yalnızlığı oldum
beter oluyor ya pencerede buğulaşan uzak tasvirler içinde ki radyoda dramatik kırık ayrılıklar şarkısı ve gözlerine doluyor o çok sevdiğin denizin ıslak tuzları
göçemiyorum biliyor musun.?
kanatlarımda romatizmal üşümeler hep aynı istikamete uçamamak şiirleri yazıyorum
sorma imla hatalı günlerim her sabaha günaydınlar söylüyorum düşük cümleli yatağın sürgün kabilesinden kalkıyorum kavimi olmayan güne
betonarme sokaklar arasında arandığım güller yok artık zemheriye yaslanmış güzün dudaklarından dökülüyor gözlerin
ve karartma başlatılan göğün karanlığına iltica edeli sadece saçlarına kuşlar serpiştirdiğim düşler var cebimde
olursa, yani bir kitabın arasında uyursa yanağının sol alı rüyanın özetinde yaz beni annemin mutluluk günlüklerine çok oldu dizlerine dökülmüş, olmayan yapraklarda yatmayalı sen bir tohum ek olmasa gökyüzüne, ben kökünde koklarım seni
"kocaman darbelerde yakıp, yıkarak seni seviyorumlar söylemedim sana sadece küçük devrimler astım kirpik ucundaki ölmemiş çocukların ülkesine"
sustuğum bütün zamanaşkına çığlıklar bekletiyorum dilimde kelimeler trenler olup geçiyor rayları olmayan bu kentten ve ayaklarını toplayarak oturduğun şehrine gidiyor bak
sen sus erken inen sarı sıcağın Cudi’ye sarıldığı zamanda metropol kalabalığın insansız sevdalarını bekle köy yollarında
bilmelisin ki zulada senden öncesine dair hiçbir düş yok ah diyerek başlayan kusurlu bir alıntıyım senin göğsünden her soluğuna bir kelebek ömrüyle sığınmışım o kadar hazırlandığım kestane masalı mevsiminin kar sularıyla avucunun kurak ırmaklarına ulaşmayı ne çok isterdim
şimdi kilometre taşlarının balkonundan bakıyorum sana seferi aşkların yırtılmış duyguları var yol üstü motellerde dağların eşkıyaları demlemiş akşam üstünü suyun alevinde derviş hularıyla seyyah sevdalar geziniyor tufan bir vakitte
herşey gündelik sancıların tek celsede biten dertleridir keje bırak üzerine serilsin mavi uçurtmaların gölge, gölge umutları sana paltomun içinde sakladığım kendimi gönderiyorum bu şiirle içimdeki çocuğun resimleridir şuan acımtırak hayal ettiklerin bırak ferman bir aşk olsun sana olan tarifsizliğim, öyle öleyim..!
..
sanki ayrılık Nuh’un tufanına bir başkaldırıydı öylesine yok etti biz adlı tek canlı türünü
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KENT HİKAYELERİ ( AYRILIK ) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KENT HİKAYELERİ ( AYRILIK ) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
öyle şiirler vardır ki
Şairinin hayrat çeşmesi gibidir.
akar ellerden yüzlere doğru.
yüz akı olur.
bu şiir de o misal bir şiirdi.
tebrik ederim, Değerli Şairini.