Söyleme Boşluğu
öyle ya sen sadece kulenin altındaki saati görüyorsun
demin neler kaçırdığını arka fonda anlatsam anlatsam kargalar gülse hasta kılıklı soğuk balkonumun göz uçlarını öperdin bütün ölüler meydanda toplandı söyleme boşluğunu doldur dediler sonrası amansız bir karanlığa dalmaktı açtım gözlerimi gözlerinde her şey bir ağızdan geçmişim bu günüm yarınım diyordu taşlar susuyordu kızgınlıktan bir de denizin altında ki yankılar oysa içten içe yol alan sevginin yorgunluğuydu bu ayı altın suyuna banıp satan yamacı güneş rengarenk çiçek olur ellerini ver yalanı geceye varan sessizlik aşkın hesabını dermeye korkuyor öyle ise bu iniltiyi susturmak lazım çıkılmazı çıkarak değil bilakis düşerek tamamlamalı bu oyunu saf beyaz kar altında gülümseyen sonsuzluğun sesiyim ben. |
saygılarımla
zaralıcan