Mutlak çaresizliğin adresi değildilerMutlak çaresizliğin adresi değildiler Bu sebeple gül dalında bülbül Olmaktan Öylesi memnundular Ne yana baksalar Yıldızlar düşüyordu rastlantılarına Ömürlerinden arta kalan Kayıp fotoğraflarını, Yırtık bir zamanın Ütopya fenerinden aldıkları belliydi Türkçe ağıtlar yakan bir dili tanıdılar önce Yaşamak bir diğer ucundaydı köprünün, Burada kalmak ölüm demekti, Adam biz kim oluyoruz ki dedi, Önde duramayız Hüseyin�den Ve şehir ceylanların düştüğü Yalnızlıktan kurtulamadı Çiğ köftenin tadına bile bakmadı çocuklar, Havada mezar taşları duruyordu Yalnız çiçekler, güller ve kelebekler Şehrin tabutlarından iltica ediyorlardı Muhtemelen bir korku Bulutlardan arta kalıyordu, Adam geçmedi köprüden karşıya Elindeki bastonla iteledi leyleklerin göç mevsimini Epey bir zaman gizledi çocuklar Hıçkırıklarını, Bir beyaz atlı soluklandı Yangın soluklarımızda Ellerimiz iki yana düştü hafifçe Ve hafiften sıkıldı yumruklarımız��. Bu memlekette duramam gayrı Peygamberin sevdiklerinden ayrı Mutlak çaresizliğin adresi değildiler Gün boyu mavi bir türküye iştirak ettiler, Ay paslanmış Fırat Kerbela akar Eşkıya yaralarımda balık arar Dicle Uçurumları unda beyazlatır kutuplar Uçurumları gül dalına astı kutuplar Dondum bu çift kartal Hitit kışında Mavi bir okyanus bıraktı yüreğime kutuplar��.. O kadarda soğuk değilmiş kutuplar��. Surla çevrili bir şehir, Allah bir, Allah vekil Kaç yıl geçti aradan 69 model bir arabasına bindi 40 yaşında bir adam ve teybe dokundu, bir şarkı dökülmeye başladı caddelere �Diyarbakırlıymış...... Lütfi Kireçci ________________________________________ |
çok hoş bir şiir
tebrikler...