Lâ Makamı SöylencelerI- Birazdan kopacak kıyâmeti kırılacak kemikleri bile hayallerin sakladığı hüznü çarpacak sonbahar yüzümüze bir kum gibi dağılacağız hoyratça son güz koyacaklar ismimizi II- Sorulur mu bilmem bunca acının adına savaş yakıştıran kurşunlara çocukları dizen zebanilerin bitmeyen tükenmeyen ecnebi hesabı birgün adaletlice III- Annem olsaydı söylenirdi bir âmin de ’helâk olsun bunlar’ duâsına eklerdi ağlardı şafak vakitlerine ela yağmurlarda ıslanırdı haklıklar kıvranırdı haksızlıklar toprak rengi öfkesinde IV- Kimde teselli bulacağız bilmem bilmem nasıl p’aklanacağız kirlerimizden duruldukça durulduk ey farkedin farkedin korkuyoruz artık kendimizden kimliğimizden ve kimliksizliğimizden V- Birgün diyorum bir gün sevinçten ağlayacak gözlerimiz savaşlar tarihe karışacak ölümler yasaklanacak tüm iyilere arınacağız hüznümüzden ben yine annemi özleyeceğim sevdamın karasında demleneceğim görmeyeceğim o günleri ama bilin! bilin ki kendimi türkümde yenileyeceğim mektuplar yollayacağım posta güvercinlerine bir lâ sesinde duyulacak adım yaşarken şiâr olacağım ölünce şâir.. ... eylül’ilerlerken’ekime.. |
La makamı bir söylence...Etkisi içimde yankılandı.
Nice karanlık gecelerde beyaz örtüsüyle anneler ellerini duaya açtılar.
Elleri boşluktaydı duadan uyuştu dilleri de niye helak olmadı kötüler.
İyiler yaptı onardı onlar kurcaladı bozdu.Oysa maviydi gökyüzü.
Oysa çiçekler bunca zulme karşı yorulmadan açtı.Hepimize fazlasıyla yeterdi bağımız bahçemiz.
Ellerimiz aynı yapıcılıkta buluşsaydı cennete çevirirdik bozkırları.
Eksikti yüreklerinde sevgileri zalim olmayı seçtiler.
Annelerimizin duası gökte asılı durduğu müddetçe umut var kabul saatine denk geldiğinde......
Ama her şeye rağmen umuda uzatmış şiir ellerini.
Bir gün söz la makamından şarkılar söyleyeceğiz.