Susmak ve Yalnızlık
Ve en son unut demiştin bana
Dağlar üzerinden geçen yolları Güneş onu takip eden ayı Yeni doğan bebek annesini Unutabilir mi? Söyle şimdi bana Ben nasıl unutayım seni Kalbimde ince bir sızı Bazen diyorum neden böyle bir yazı İsyan etmemek elde değil Sana son kez ’GEL’ dedim Gel ruhumu okşa ve sonra yine git Her gece odamda hayaletin geziniyor Dokunmak istiyorum ona Senin olmadığını bile bile Yüzümü çevirip bakıyorum duvarlara Ve yalnızlık dört duvar arasındaymış Anladım zamanla Yalnızlık, herkes çekip gidince Kendi kendine söylenmek... Yalnızlık, o kadar insan varken Tek başına saf tutmak... Yalnızlık, anlatacak o kadar derdin varken Susmak... Senden o kadar şey öğrendim ki En önemlisi de sadece bu ikisi Susmak ve Yalnızlık |