sormayacambirlikte büyüyelim diye toprağa ektim ayaklarımı sardunyalarla bir açık bi yaradan baktım güneşe çarpınca gözlerime mavi ışık artık benzer evlerde yaşıyoruz odamız üzgün yıkanıyor benim yüzüm senin toprağın yağmurla sıkı sıkı kapattım pencereleri saksıları büyüttüm koltukları halıyı yaya yaya büyüttüm yoksunluğu sığdırdım aynalara tıpkı senin gözlerin gibi baktım giyinip çıkarttığın suskunluğunu taktım bir bir elledim üstü sızılı kitaplarını sahtiyanı meshledim bi bilsen hala güvercinler yuva yapıyor çatıya uğundukça duruşunu bozmuyor tavan arasıra uğruyor iki ezan arası akşam ben ne zaman geleceksem sormayacam sormayacam |