Fetihuzun zamandır avlusunda gönlümün kuruyan incir ağacı meyvesi gibi misal göğsümün tam da orta yerinden topladığım çürük elmalarla bir sepetin içinde sarmaş dolaş yaşamaktan usandım biraz hava lazım bize biraz su ey sevgili uyku usandım bilin ki eski ve kadim dillerin türkülerindeki namelerden suya okunmuş ayetlerin göz aydınlığına kadar çektiğim en basit çiledir annem at arabası tekerlek kamçı üçlü bir intihar usandım doğduğumdan beri ayrılmaktan gitmeyen bir yolun ortasında dolunay ve ikimiz baktım sevgili bile değiliz üstelik köpekler uluyorken kurulan tuzaklara uğradıkları bu feci zulme inat huzursuz bir sabah oluyor diye üşüyen yaprakları kurutan rüzgarlardan da zalim düşünmüyorum ya seni ben ya ben ölmüşüm habersiz bir ruhum hayattan ya sen küçük dilimin altında gizli bir nursun durmuyor hep söylüyorsun her gece çatı katında yıldızlar topluyorum savuruyor tekrar topluyorum yüzün eskiyor zamanla yüzüm ekliyor yüzüne hüznü neden bu kadar çok yağmur yağıyor sonra ufacık bir çatım var hatta avuçlarımın içinde iki minnacık kedi çok söyledim Tanrım dinlemedin sen beni sanırım sonsuzluğa doğru gidiyorum ağaran bir geceye bakarken ağlamayı öğret bana öğret ki şahitliğimde şu şehri kainatın aklına gelmeyen benim aklıma niçin gelir bileyim bileyim sandukalarına hoş kokular gizlediğin dostlarının mıdır şu zavallı gönlüm selamın şanı için kalbin kirini suya sal gitsin dedim esselamun aleyküm ya kabrim olanca hızıyla gözlerimden aşkı avuçlarına verdim bunca telaşede beni unutma Tanrım |
okudukça kalemimi sorguladığım...
ah ne güzelsin sen şair
harf harf hece hece...
günümün şiiri:)