soğurmagidilen yollar boş eski sokak arastasında insanlar döküp saçıyorlar tezgahlarından sözlerini alan yok tadı yok çocuk değiliz artık anlıyoruz elmanın dışı ham içi çürük gittikçe üreyen bi kurt gibi her somunda yalnızlık dökülmemiş güneş yomundan eller aralık ne çizersek çizelim günübitmemiş masal sayfalarına dağ eteği ırmak ucunda gül neden ki kırılgan bu sürülerle çağıl dönmeli yeniden kalıcıkuşlar gibi saksılarına düşler o çelik mavisi gök alazlanmalı yeniden yağmurlar böyle mızmız ve unut çünkü taşmıştır yağaradım seller dereler orada o ılgın deniz kenarında vurdukça ölen dalgalar ellerimle ördüm kumdan kale taşlarını yaşlarını çakıl büyük bi menderesten geçtim bırakıp kendimi çavlan sulara helmeleniyor göl insansı bi duruştur bu her sabah açıp perdeleri bayrak gibi doğmak her sabah göçmen mezarlarından saçları kınalı güne |
her şeyin kirli bir oyundan ibaret olduğunu
saygıyla şiir