YAŞAMIN KIYISINDA
Bana bir mezar al
……………….anne, ölümlerden ölüm seçtim kendime ………………..hazırlan şölenime. Şair, öldürülen her şiir’inde ölür. Kaç kez öldüm ben anne ? Kaç kez tabut hazırladın bana ……………...kavak ağacından, kıymıkları kanatarak tırnaklarını. Boşuna saklanmışsın, asma ağacı örmüş seni, şarapta ki üzümler söylediler bana da, ……………………….kederlenme sen. “Her canlı ölümü tadacaktır”, yazıyordu ………………….mezarlıkların girişinde. Kaç kez yazıyordu, ………..beraber okuduk anne, ……......kaç kez ölebilirdi ki insan ? Oysa biz , on kez, yüz kez , bin kez… çok kez gizlice buynuz ağacının yapraklarının arasına ………………………………….gömdük beni. Kimseciklere söylemedin değil mi anne ? Sonra, sonra her sabah yeniden dirilttik boğarak hıçkırıklarımızı ağıtlara. Hıçkırıklar, gecenin gözlerine gömer ……………………………….ölülerini, ……………………………………..bilirsin sen. Ağladığımızı kimseler duymadı değil mi anne ? Ne işe yarar ağlamak, çocuklar iç yerimizden göçüp gittikten sonra, kalbin düğmeleri yırtan inip kalkışı ……………………………..ne işe yarar. İpe sermişim bakışlarımı, say ki seyirlik gerdek gecesi ertesi mendili gözlerin, ……………………………………………..gözlerim. Off… Nerden geldi aklıma şimdi. Bacak arasında söndürülen şehveti, toplasak, bölsek, çarpsak kaç mendil eder, kaç dönüm, kaç inek , kaç koyun, -eski bir yara, hala kollarımızdan çekiştiriyor anne. Dört işlemin iyidir senin, on altı yaşında ki gözlerinle söyle, kaç mendil kanar , bilsinler. Sen bilirsin, hala çalgılı çengili ipe asıyorlar mı ut yerlerimizi. Bilmiyorsan pazar yerine gelen satıcı kadınlara sorsan hani, kapatıyorlar mı yüzlerini ………………..al yazmalarla …………………..bir kuşluk vakti yine. Hani diyorum, kalbim oralarda bir yerde, ipe serilmiş olabilir mi, bir sorsan diyorum anne. Diyorum ki, Akdeniz’in ana karasına hasret ………………...irili ufaklı adalarda, leş gagalayan martılara sorsan, -martıları ne çok severim bilirsin- nerde sabahlıyor kalbim , ……..söylemezler değil mi. Parçalamışlardır belki de, …………………üzmez beni …………………söyle bilsin martılar. Ölülerin kalbi acımazdı değil mi anne ? Ahh… Kalbim. Bombalanan kentlerin ortasında, güvercin ürkekliğiyle uyuyakalmış çocukların ………………………avuçlarındadır belki, ……………………………………….bir baksan. Aç sineklerden yüzlerini ayıramadığım utançların dudaklarına sıvanmıştır kim bilir, bir de oraya bak benim için anne. Napalm bombasıyla yanan kız çocuğunun çıplak ayaklarıyla, korkuyu, dehşeti çiğneyerek …………koşuyor olabilir mi ? Ahh… Kalbim nerdesin ? Bana bir mezar al ………………anne. Ölümlerden ölüm seçtim kendime ………………..hazırlan şölenime. Şair , öldürülen her şiir’inde ölür. Biliyorsun değil mi anne ? havva kılıç |
Alkışlıyorum usta kalemi
..............................Selamlar