3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1232
Okunma
Çocuk zamanlı günlerdi büyüdüğümüz ev
Odalar baş ucu gaz lambası.
Sonra elektrik
Kazanlar dolusu yemek demekti
Yol kenarı asfalta aktı.
Büyüdü ev
Pencere
Televizyon
Dışarıda sandalyeler dolusu adam.
Sivrisinek
Tezek tütsüsü
Benim payıma sıtma düştü çeltik tarlasından.
Dehşetliydi sanrısı
Annem korktu
Dellendim sandı
Doktorun çantasından kinin’i
Hükümet mührüyle kopardı.
İki köşe
İki direk
Parlıyan merdiven
Belki ışık bir güneşti
Belki kayan bir yıldız
Dilek tutup alnımızda uyuyup uyanan.
Çıtlık ağacı severdi beni
Bilirdim ağzımdaki tadından.
Kim ne söylediyse düpedüz yalan
Karıncaya sorsam nerden bilecek
Avuçlarımda beslediğim ateş böceklerini
Gecesi
Gölgelerin süslediği tenimde kıvranan
Gelecek bir zaman.
Kim
Neyi
Nerden bilecek …
Masaldı belki kelebeğin taşıdığı
Umut !
İçimde uyanan uyku
Ölümse
O da yalan..
Her yaz başı salıncak kurardık
Bak
Bunu iyi bilir incir ağacı
Tırmanmak ayrı, çocuk telaşı.
Deste altı yılanlar
Kayardı ayaklarımızın altından
Korku korkardı
Korkumuz kıkırdadığı zaman.
Şimdi
Çamurdan bebeklerimizin gülüşüne villalar dikmişler
Top
Tüfek desen
Koca bir yalan..
Leydiler ince belli bardaklarıyla
Çay içiyor her ikindi vakti
Çocukluğumdan arta kalan o fotoğraftan.
Bir dal kaldı avazımda
Onu da kırıp asmayın Aman !
Havva Kılıç
5.0
100% (7)