Belki Kasım Adıyla İrin
Belki Kasım Adıyla İrin
Sen faytonların unutkanlığını üstlenirsin yarı çıplak ağzınla Tutunursun sonbahara Yırtılan yaprağa yüzleri çiğnenmiş bir ölüm gibi görüp ellerimi sür bedenine Çalakalem gökyüzünün hisleriyle döndür başını yıldızların gecesine Anlam kararıyor bakınca aynaya deli çağrışlar öteki baloları istenince kahve kokulu rüyaları Kim anlamaz insan olmayı uykulu gafli nefesleriyle üflemeli çalgı kalbi yalandan ve borsadan zehirlenir Atlatırsak kuşları yine öpüşürüz sesleri çılgın ırmakları utandıran ağrılı yatak nöbetlerinde bir başına şehir uyanana kadar ışıkları söndür gözlerini kur, boynunda mum beklet yabancı bir çiçeği tanıştırayım seninle desin ki çiçek: bu dansı bana lûtfet Dünya kendi soygununa cinnet Dağlıyor kadınca görünmeyi kaba soluyuşlarıyla geceyi Tanrının çizgili defterine adındır diyorum o tatlı günaha ilk işaret Soyun ve ruhumu varlığınla imtihan et Yarat kızgın bir orman cilvesini ağaçsız kalmayı bir ağaçla seyret Değişir tutunuşu mevsimlerin yine de kalır harfleriyle yaprağın denize döktüğü saçları yine de anlaşılır mezarında kendi başına yattığı. Payanda |
Asilmadi
Günah dağları bulutlari sardı
Tam yakaladık diye sevindiler
Aç çocuğun sokakta ekmek yediğini görünce
Masumdu çocuk
Bilemediler
Tebrik ederim