BİR MASA İKİ DOST
Bir masa iki dost
Dün bugün kısmetse yarın. Bir çift kelamdır konuşulan. İki orta kahve peşinde iki çay biri açık. Sen konuş ben dinleyeyim arada sende beni. Olur da duygu fırtınaları eserse derinlerden nemlenirse gözlerin. Kırılmaz sın bilirim yeter ki sen incinme. Bilirsin biz iki dostuz. Bir masada başlayıp sonra unutulanlardan değil. Ne kahveler konuşulur nede çaylar. Kimi zaman hüzün çöker gözlerine öylece kalırsın bir başına. Düşünürsün yakanı mı ararsın yıkanı mı arasın sayısız bilmem kaç kişi. Sen aynı masada şimdi karşında bir başkası. Zaman hızla akıp gidiyor ya; ahh işte o zaman. Masa aynı koltuklar aynı gelip geçenler işte. Biz iki dostuz seninle dünden yarına. Karanlıktır geceler ıssızdır renk değiştirmezler. Hissedersin karanlığı ürkütür belki o gecedir. Karşına oturanlar arkadaşların,dostların hep gülerler. Sonra giderler bir bir çark bu o döner durur. Biraz geçmişi yoklarsın sonra bu günü ve yarınları. Başa dönersin bir başına. İşte masan,koltuğun ve sen. Ne garip bir masada iki dost olabilmek. Farklılıklar olsa da yeter ki yıkılmasın yakılmasın dostluklar. Önce iki orta kahve sonra iki çay biri açık birazda sohbet. Bir masada ikimiz sen ve ben iki dost. Ben geceleri severim nedense huzur verir bana oldum olası. Arkadaşlar var ya geceden karanlık arkadaşlar. Onlar gelirler ve giderler arkadaşlar işte. Benim geceyi sevişim ondandır. Gece tüm karanlıklarına rağmen rağmen gece işte kendince. Bütün ihtişamına rağmen iki kadim dostu var biri ay biri yıldız. Sen ne dersin aynı masadaki dostum. Geceler daha samimi İnsanlar anlamazlar. Biri her şeyi gizlerde ihtişamıyla diğeri İnsan işte. Sen geceyi seç dostum gecede huzur var. Bırakma kendini dalgalara artık kır gitsin kırılacak ne varsa. Bir kaç kelamdır konuşulan birde kadim bir dost. Bir masada sen ve ben iki dost. Mehmet DEMİR |