AŞKA AŞIK...
Sargın bir günün demli yalnızlığında
Serili ölü bedenlerin Ürkünç tedirginliğini Görmezden gelemediğim bir bilsen Ne çok yenilgi. Düşerken yolum Düş bildiğim Düş gezgini imgelerim Yordarken hayatı, Hayatı yol bilip de Kaybolduğum her gün bitiminde Sarıp sarıp başa Seyrettiğim aynı filmi Kerelerce ve doyumsuzca yudumladığım Hayat iksiri… Geçmişim bir kez kendimden Münafık düşlerin bedeli belli ki Yüreğe ağır gelen. Gizil bir Tanrı’nın bahşettiği Yetileri yetersiz kılarken nice fani. Ne bir sanrı Sanır mısın ki külfeti ağır gelmez Sevmekse düşen payıma Sevildiğini inkâr eden Tanıdığım onca insan. Korkmak ölesiye Ürkek düşlerin kırılganlığında Aşktan dem vuran. Aşka âşık olsa gerek Yoksa hükümdarlığında nefsin Nasıl yoldan çıkmaz bunca insan. Yalıtılmış ömürlerin mizacı Mizaç bellenen ne çok yanılgı Yankısı bitimsiz Ölürken bile taviz vermediğimiz. Göğün karası varsın eşlik etsin yaşlara Yürek karası olmasın yeter ki Münafık kılındığımız. Yetmeli yetmese de Sevmelisin varsın sevilmediğine Kani olsan bile. Tümler aşk ömrü Çalar söyler yürek sesini Nice içli şarkı. Ruhun eş bellediği tek sırdaş Sevi dilinde bildiğin son yoldaş Ahengini yitirsen de zaman zaman Kopup gidemezsin sen de Bir kez kapılmışsan rüzgârına Şu devranın. |