MENEKŞE YANGINIYürüyorum! Yüreğimde,dalından koparılmış Gonca güller gibi,can çekişiyor Hatıralar... Geçtiğim yollarda Ardımdan dağlar devriliyor Ağaçlar yıkılıyor,kentler düşüyor sanki Taş üstünde taş kalmıyor Ruhumun acısından... Alaca bir serçe uyuyor Gülün kuytusunda Kuşanıyor zırhlarını vicdan Değmesin diye beyaza,siyah tek bir damla... Bakraçsız kuyulardaki suyun Günışığına vuslat hasreti bu yaşanan Gözlerime hiçbir şey değmiyor Karanlıktan başka... Yukarıda sivri kayalıklar Hüküm sürmekte Başlarına taç olmuş bulutlar ağlıyor Rüzgar onlara şarkı söylerken... Koca kayalar,toz toz Uçurumlara damlıyor Yürüyorum, yetim kalmış çocukların Bakışı gibi,can acıtan bir yolda Hiç yüküm yok! Kalan insanlığımdan başka... Yürüyorum Şafak, gökyüzünün koynunda uyuyor Suskunluğumdaki çığlıklar Gözlerime oturmuş bekliyorlar Güneş menekşe yangını kokuyor... Deniz kırmızı yosun hasatında Dalgalar yorgun ve bitkin Kızıl Ağaçlar yaprak döküyorlar Yollarımda, mevsimsiz Ölü çiçeklerin kokusunu getiren rüzgarı Elimin tersiyle itip Yürüyorum Azad edilmiş diyarlara... Esra TÜRKER KONUK- MENEKŞE YANGINI - 7 Temmuz- İkibinoonbeş |
Uçurumlara damlıyor
Yürüyorum, yetim kalmış çocukların
Bakışı gibi,can acıtan bir yolda
Hiç yüküm yok!
Kalan insanlığımdan başka...
En zoru insan kalmak...
Tebrikler...