Resital
kulaklarımda içimi acıtan ezgi
bir fahişenin güncesine düştüğün günden beri dilimde yarım kalmış aşkların hikayesi gözlerim hasbihal dört duvar yalnızlıkla kesik yüreğim, tuşuşup gecenin yangınıyla küfürler savururum dışarıda akan hayata ey! ellerimdeki çaresizlik yakıp yıktığım kalan yanım sarınamadığım saramadığım yaram gidenin ardından... kirpiklerimde sürgün veren sahipsiz hasret gülüşüm dünya yangın ey! kalbi taş toprağa kadim borcumuz hücre hücre çürüyüp içten içe ah ile karışacak ten kuyu misali soğuk kabrinde dilinde yuvalamış katmerli yalanlar ki; kıyamet doğurur sorma; ardında bıraktığın günahların vebalini satır satır arkandan yürüyen cesetlerin ümmetine sığınışların beyhude unut katlettiğin kavmin dilinden dinlediğin türküleri de an gelir ay serilir ışıl ışıl deniz olur gök yüzü ben ise seyreden gecenin mavisinde bulutu d`okuyan serçe.... unut! bir yağmur damlasının ğöğüs kafesine sığınmışlığımı! İnan! kulaklarımızda içimizi acıtan ağıt hiç yaşamamış gibi öleceğiz hatıralarımızla! bir fahişenin güncesine düştüğün günden beri okyanusun esaretine bırakılmış mercan misali yüreğim avuç iç`imde... sude nur haylazca |