mülksüz.
sen ey
loş sessizliğiyle. cazibesi iki satır arasında salınan sıradan insan _sırayı boz ve gevşet büzüğünü. o cennetin cehennemin başına yık sıratı sıyrıl o karaborsadan. sıyır et bağlamış kalbini_ sen ey eylemi tarihi tartaklayan uykusu ağır insan _in o içinin hiç inilmemiş yerlerine yerle yeksan et orayı. ve bul oradaki hınç dolu haykırışları_ sen ey lehçeli lakin. çevirisi hatasız bakışların insanı _yalvarmayı bırak ve bağışla kendini. yeniden tanımla hızlı adımlarla. yavaşça ilerle. ilerdeki mülksüzlüğe_ : gerçek. seni güçlendirecektir yeniden yenildiğinde. bile 2762bin15ist. |