Karanlığın Basamakları
yaşamak için biraz daha
suyu seviyorsun bulutları dinliyorsun beyaz olacak beyaz inanıyorsun dalların dalgın seyrine kuşlar konacak bakarsın elmalar aniden olgunlaşır şaşkın baharlar gibi götürüp getiren kelebekleri dinleriz nasıl da yok oluruz biraz sevince her şey uyku gibi uyandırılmayı bekler sabırsız ağaç ve sevgilinin ağzından kopan düşünceler artık bize mutlululuk yok ne diliyorsa kendi halinde yaz akşamlarının kalbi küçük dalgalar masum ve basit uzanıverir göğsü yaralı kayalıklara burada yaşar son sözlerimiz ufka ulaşmış karanlığın basamakları ay mı olurum gülümseyen ya da lacivert koyu bir gökyüzünün incinen kanatları değer suya diner ağır ağır acı dolar sonsuz uykuya. |