Ahh...
karanlıkta...
kurban arıyor kendine birileri hayvani özellikte sezileriyle, avın kokusunu alıyor gözleri... ebu cehilin o kanlı gözleri zayıfla güçsüzün bu haksız savaşı hiç bitmiyor her akşam sunulan, bu acılı haber bültenleri öfkemi eşelerken şahdamarıma inen jilet gibi acı veriyor bu vahşi cinayetler acı veriyor onca acının üstünü örtüp, hiçbir şey olmamış gibi davranmak acı veriyor izbelerde kan dökülürken, böyle rahat nefes almak ahh... gece dolmuşlarında Özgecan’a kıyanlar çaresiz hayvanlara işkence edenler tacizle, tecavüzle kadına ilişenler elinizi yüreğinize koyun ve artık durun... vahşetin zehri ile emzirdiğiniz o canavarı artık zincire vurun dinsin gözyaşları, gülsün yüzler bu narı-cehennem soğusun bitsin vahşet, dinsin bu barut kokusu yedi kat yerin dibine gömülsün bir daha hiç açılmasın pandoronın kutusu... |