Mazi
geri geridir aslında insan geri geri
koşar avuçlarında arar kimsesizliği vaktin bileşkesinde sarhoş bir balkon doluluğunu nasıl anlatır güneş görmüştür yağmuru ve seni bir uzaklığın kıyısından seslenir zamana yeşilin içine damlayan sevgiden fazla ya da ay beyazken mavilikler uç verip filizlenmiştir sığsa da sığdı diyemezsin konuşsan bir tebessüm yayılır dudaklarına nasıl sevdiğini söyleyemezsin öç alır gibi ucu kaçmış gözler ararsın başın arkaya döner ne çare düş yorgunluğu çeker kalbimizden acısını gün ışığı okşar olmamış aşkların yarasını beklediğin yerdir akça taşların sesi ve incisi dil bilmez mazi göğsümde titreyip duran rüzgarın ezgisidir. |