53 - Kırk Yıl Sonra / Ablamın DüğünüIsmail gözyaşları içinde ’yıllardır cebimde..’ diye uzatınca ’bende de var öyle bi kıyat’ dedim yüklüğü endirdim sandığın en a(l)t beceğindeği kına çıkısının gıranındakı kiyadı uzattım “-meh ” gardaşım askere gederken sakla deye verdi öyle duru gelinçe de evlendi şe(hi)re göşdü yılın yılı öyle duru(r) okumam yazmam mı mar benim .. Allah var ya ne yazdığını az çok bilsem de bunu ona vermem ilazım dedim herkeş bi(r) kendi çekdiğini bili(r) neyeyse her goyun kendi baca(ğı)ndan assılır dedikleyin aldı okumaya başladı “sesli oku dene dene ben duyamayon” **************************** “-a(ğ)lamayon yavrım ağlamayon allı duvaklı gız çıkarıyon neye a(ğ)layan” dedi bi yandan gözlerini sildi bi yandan da söylendi ıpıslak oldu yenleri garib ebem “-işallah hepinizin mirivetini görün” .. “-kendi başına getmesin” deye beni de bindirividi arabaya seviniyodum Allah var ya ik diba bi tatar arabasına bininçe gene de ebemden alamadım gözlerimi, “dağılıp gediyoz işde” gaşla göz arasında düğürbobanın verdi(ği) atbaşı parasını sıkışdırdım eline “düşürün müşürün olur ya” hemi de ebem dedikleyin “ben netçen parayı” ebecezime ilazım filen olu(r) neneyen, guşa(ğı)nın arasın sıkışdırdı hemen halinden memnin ebem tatar arabasında tıraşsız emmiler hemen tabakayı çıkardılar, cığara tellendirdiler ha bire birbirlerine laf etişdiriyollar abamdan başga bilgiş kimsem yok ki enişde oğlan bi tefa ğeldiydi iki hafta eveli baya ganım ısındı Allah var ya Akyolu bükülürkene barabar, gözüm köye dakıldı ğaldı arkada ğaldı depeler, dağlar Gışlatarla’yı da enividik ebecezğzim düşdü aklıma goya abam yalınız deye bindik “heyvah” dedim “ben nere ğediyon, ebem yalınız galdı” ebeceğzim bi başına.. inmeye ğaksam “çocuk” deycekler bi yandan da arabadan ensem mi abamın yanında galsam mı elimin biri hapis, abamın elinde dezelerim, halalarım mı? (şerefsizlerden) “yenge” binen olmadı abam elimi sıkı sıkı dutuyo(r) zavallı böyüğ abamın sayma! o! bi(r) tefa bizden çıkdı ne de olsa bi dene o(ğ)lan gardaşı bireş sonura elimi sıkdı, dönüp bakamadım, bi(r) da sıkdı elimi içimi burkan sessiz sessiz hışkırması, yaslandım et-dırnak misali abamın hıkgıdığı dutdu.. içim gakdı.. siğim siğim ağladım çocuk gibi o vırt-vızırık yarennigler bitti herkeşler sımkırmaya başladı.. neçeden sonura abamın siğim siğim a(ğ)laması kesildi lafa dutuyo abamı, görümcesi olcag çokbilmiş cadı maşşallah bek akıllı.. cıdavı, neşeli “ulen” deyon kendi kendime “böyle bişi olmalı alcan garı” “gözlerinin ağı ak.. garası gara gerşi abamın eline kim su dökebili(r) abam goca köyün en gözel gülü “goca köyde abamı alcak bi tene dürzü bi dizgini gırık çıkmadı essahdan bi adam dölü, alayınızın deye gayarladım goca köyü “vayy beee!” nerde “deliğannıyın” deyeniniz varısa “hepiciğinizi anasını ….” verib-alıp söğüp sayıyon goca köye, deliğannı geçinennere “benin” deyen.. ben de adamın deye gezennere düğür getirennere önceleri bizim evden yanna bakdı deye ana avrat düz getdiklerime sebeb olannara söğmedik birini deği(l), etmedik söğme gomadım malla hemi de alayına utanmadan bi de gelin arabasının öğünü kesyollar boyuna posuna bakmadan eşşek gadak herifler “anasını ..... ...… çocukları şerefsizler” sankı abamın beşşiğini sallamışlar gibi utanmadan ip geriyonuz ha tam da Payamdaşa taraf dönüvüdük yerdeki düzayak da, bu sefte çobannar utanmadık sıkılmadıkdan sonra buz gibi yaşa(yı)n ganı bozuklar arabacı “gırandan geçeyin” dedi “-iş çıkartdırtma bizimo(ğ)lan” dedi düğürboba endi de “gönülledi” hepiciğini, .. "epap ben buraya taha çok gelcen getçen beni maçıp etmen" goca goca gayaları bayır aşşa yumbarladılar, çalıları şarampola sürüdüler kankı akla hızmatısa töbe töbee, goca daşlarınan yolu kesmişler “gel de hurdan, bi işin ucundan dutuvu” desen “kırk dereden su getiriler ” i(n)şat yapana Allah uçu iki daş eletivimezler de ani takike yolu aşdılar bide el salladılar.. dova etdiler “hadin bakalım, bizim gıza eyi bakın” .. “Allah geçimdirlik versin” kimin idi Allahım haralda İzzetlerin köpekleri garşıladı nassı ardılıyollar nassı saldırıyollar görseniz alıp endirivicekler arabadakınnarı gızgıları gözlerinden belli hemi havlayollar, hırlayollar hemi de nassı seğidiyollar da etişiyollar arabadakınnara gısmışlar güdük gulaklarını boyunnarında hıltar taa aşşaya gadar peşimizi burakmadılar bi de alt tarafı “it” deyvirip geçersiniz deği(l)mi ben zannediyon hâlâ ardımızdan geliyollar da tozdan dumandan görünmeyollar biz de Dereyurda eniyoz bakdım valla hâlâ ardımızdan seğidişiyollar Golandaşın altında alt tarafı sürü köpee de(ğil) mi abam uçu müdafa ediyollar can havliynen.. ibret ossun gelin arabasına ip gerennere toprakbasdı alan döyüslere, itolu itlere yüre(ği)me su serpiyo o en gorkduğum hiş se(v)medi(ği)m cevval sürü köpekleri, ya ben, ben de eliminen teslim etmeye ğediyon bitecik abamı bi “yuuuhh” da kendime emme elimden ne geli gader işde “.........................i” Fotoğraf: Fahri Altınay "Köy Gençleri Gongili oyununda" Gongili oyununun elebaşları genelde uzun boylu sosyal kişiliklilerdir.. herkese nazı geçer ki seyreden halkın arasında dalındığında oyunun bir parçası da kaçışlardır.. ve herkesin katılması kaçınılmazdır.. çocukluğumdan gelen en güzel anılar.. sandalyesinden düşenler, altta kalanlar.. kadınların öntarafa irkilmesi ve çığlıklar.. gidenlere rahmet diliyorum.. diğerlerine sağlık, sıhhat.. NOT: ifadeyi pekiştiren, ancak tarafımdan şık bulunmayan yörede hala eski rağbeti gören ve okuyucunun "küfür" olarak telakki edebileceği gereksiz kelimeler tarafımdan ihmal edilmiştir.. herkes kendince var ya da yok saysın.. bence olmamalı.. teşekkürler.. |
hüzünlendirdi,
tebrikler gönülden,
selâmlar..