Sınamıştır Senisıradan bir cinayet süsü verilsede, planlanmış bir suikast tir a y r ı l ı k! silah kiralıktır katil satılık! çapraz ateşte kurşun gibi yağar üstüne veda cümleleri cehenneme döner, dünün bugünün, yarının kaçamazsın! kanadı kırılmış kuşlar gibi uçmak istersin uçamazsın! kırmaya kurgulanmış her kelime en can alıcı yerinden kırar seni! hiç kimseye göstermediğin en zayıf yerinden kırar! mahreminden… ta gönül evinden kırar. sen kuşun kanadından bile korurken onu… o senin hiç yaşamadığın çocukluğunu bile kırar! kırılırsın! alaturka bir meyhanede yanlışlıkla yere düşen bardaklar gibi değil… yunan müziği eşliğinde kırılan porselen tabaklar gibi çatır çatır kırılırsın! seni öyle bir bırakır giderki… içmediği bir kadeh rakı gibi masada kala kalırsın. kül tablasında unutulan siğara gibi, seni kendi kendine yanmaya mahkum eder yanarsın… yanarsın… yanarsın… dikiş tutmaz yaralar gibi… kanarsın… kanarsın… kanarsın… aradan yıllar geçer… tam yokluğuna alıştım dersin hiç ummadığın bir anda çıkar gelir! sevinirsin fırtına beklerken, güneş açan balıkçı gibi… sarılmak istersin ona sarılmak, onsuz geçen günlerin özlemiyle sarılmak. oysa… o bir cam faaunusa gizlemiştir kendini çok mutlu olduğunu sana göstermek istemiş ve hala seviyormu diye, sınamıştır seni! işte o zaman öyle büyürki öfken… ona ait bütün sevgi kırıntılarını, o öfke seli yıkar geçer bitmiştir artık her şey bitmiş, aşk bitmiş sevda bitmiş! pişmanlık bir diken gibi büyür içinde anlarsınki bütün yaşananlar koskoca bir hiçmiş resmine sok kez bakıp yırtıp atarken bir cümle dökülür dudaklarından… -ne kadar çirkinmiş…! |